Az önce iş icabı Isparta'da bir müşterimizi aradım. Telefonu açan kibar bayana ilgili kişinin mail adresini sordum. Hanımefendi gayet kibarca "Bizim burada Internet çekmiyo" dedi !!
Cuma akşamı gecenin bir yarısı Arnavutköy'de taksi arıyordum. Fakat etrafta bir tane bile yoktu. Arabasını park etmiş yemek yiyen bir taksici gördüm. Adama yaklaşıp,
"Abi müsait misin?" dedim. O da, "Ehliyetin var mi?" diye sordu. Taksim'e kadar taksiyi ben kullandım, o paşa paşa yemeğini yedi.
Bir gün minibüste gidiyorum adamın birini cep telefonu çaldı o da açtı konuştu. Şoför ona bağırdı, kardeşim cep telefonunu kapa diye. Adam da niye senin minibüsünde abs yok ki dedi. Minibüsçü de herhalde çok içerlemiş olacak bu duruma motor hararet yapıyo dedi. Bütün herkes kırıldı gülmekten.
Okula ulaşmak için, Beşiktaş Akaretler'den Sarıyer minibüsüne biniyorum. Epey boşça olan minibüse, orta yaşlarda bir abi biniyor ve benim gibi en öndeki üçlü koltuğa, yanıma oturuyor. Az sonra cebinden cüzdanı çıkarmak için hafifçe ayağa kalkan abimiz, minibüsçünün ani freni ile kafasını sert bir şekilde minibüslerde motor kabini üzerinde bulunan tahta para kutusuna çarpıyor. Ebleh bir bakışla yerine oturan abide bir kısa devre olmuş olacak ki, parayı minibüsçüye uzatıyor ve: - Bi kısa Camel versene!
Bilirsiniz, bir ara zibidi gençlerde cüzdana zincir takip sarkıtma modası vardı. İstiklal'de yürürken, yanımdan bu model bir tip geçiyordu ki, adamın teki bombayı patlattı: "Ne o lan? Köpeğin gıççına mi kaçtı "
Bir gün yolda giderken kaset satan bir dükkanın camında aynen şöyle bir yazi görmüştüm: "Arabalar için çistakli müzik gelmiştir. " Hay Allah'ım yaa!
Benim bir Murat dayım var. Çok egzantrik bir kişi. Bundan 5-6 sene önce çok komik bir olay yaşattı bize. Bir gün elinde 40-50 santim boyutunda bir alüminyum çubuk ile eve geldi ile zor güç uğraşarak bunu 2 günde spiral bir yay haline getirdi. Ama ne için bunu yapıyordu bilmiyorduk ve sorunca "benim elbet bir bildiğim var" diyordu. Daha sonra bir seramik parçası buldu ve bunu matkap ile bir sürü delikler açtı ve bunlara vidalar geçirdi. Ve yine bu yaptığı yayı bu seramik parçasının üzerine montaj etti. Daha sonra üzerlerine rengarenk çeşit çeşit kablolar yerleştirdi. Ne yaptığını bir türlü anlayamıyorduk. Galiba sonunda üşütmüştü. Dur durak bilmeden bu yaptığı acayip şey ile uğraşıyordu. Neler yapmıyordu ki? Bu alete sonunda ampul ve hoparlör bile yerleştirmişti. Ve neyse beklenen gün gelmiş çatmıştı. Yüzünde bir gülümseme ile odaya girdi ve "işte size dünyanın ilk pilsiz çalışan radyosu" dedi. Allah Allah! haklıydı! bu ne olduğu anlaşılmayan saçma şey biraz parazitli olsa bile bir radyo istasyonunu çekiyordu. Bu arada diğer dayım, tabii kendisi elektronik mühendisi olur, aleti inceliyordu ama ne olduğunu nasıl çalıştığını bir türlü kavrayamıyordu. Tabii bütün bu olaylar olurken aleti yapan dayım "sakın fazla kurcalamayın bozulur" deyip aleti elinden bırakmıyordu.
Mühendis olan dayım öyle kala kalmıştı. "Ben böyle bir şeye hayatımda rastlamadım" diyordu... Neyse dayım sonunda olayın sırrını açıkladı ve elbisesinin altındaki küçük el radyosunu çıkarttı. Gülmekten yerlere yıkılmıştık...
İzmir'den trene binen yaşlı teyze kondüktöre Ege şivesiyle "Menimen'e gelence beni haber et yavrıım, unutma" der. Gecenin ilerleyen saatlerinde kondüktör Menemen'i geçer geçmez yaşlı teyzenin Menemen'de ineceği aklına gelir hemen makiniste gidip haber verir. Makinistte gecenin bu saatinde teyzeyi buralarda indiremeyeceğimize göre geri geri gideceğiz soran olursa "tren makas değiştiriyor" deriz diyor. Bir yarım saat geri geri giderek Menemen'e geliniyor ve Kondüktör teyzeye gidip haber veriyor "hadi teyze Menemen'e geldik" diye.Teyzem "sağ ol yavrıım" deyip çantasından hapını çıkarıp içiyor.
1,5 yaşında bir oğlum var. Ee tabi biraz kakada problemliyiz. Oğlumun bezini değiştirirken, eğer bezimizde kakamız varsa hep onu seni haydut, seni diye severek alırım. Bu lafımı öyle benimsemiş ki oğlum.. Bir gün karşıma geçti ve elini kıçına vurarak anne haydut, haydut dedi...:)
İzmirliler bilir, toplu taşımada Kent kart uygulaması vardır. Karta para yüklersiniz, otobüslerde manyetik okuyucuya tutarsınız ve okuyucu okuduğuna dair sinyal sesi verir. Kent kart uygulamasının ilk yılıydı. Yaşlı ama çok tonton bir teyze elinde Kent kartla otobüse bindi. Nedense kartı şoförün suratına doğru tuttu. (Herhalde paso gibi gösterilecek zannetti.) Şoför iki-üç saniyelik şaşkınlık periyodunu atlattıktan sonra,
"Biiiiip!" dedi. Teyze bi şey olmamış gibi geçip şoförün arkasına oturdu. Otobüsteki herkes kahkahalarda gülerken bense şoförün zekasına hayran olmuştum.
Duran ve pek dolu olmayan bir minibüse koşarak bindim pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı çocuklardan biri şoföre parayı uzattı -Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın ?
Muhittinler ailecek İtalya turuna gidiyorlar. Bilirsiniz Roma hırsızlar cenneti bu yüzden kaldıkları otelden Muhittinlere hırsızlara karşı dikkatli olmaları, odalarında hiç bir değerli eşya bırakmamaları tembih ediliyor. Neyse Muhittinlerde tedbirli olup her şeylerini yanlarında gezdiriyorlar. Beklenen oluyor ve Hırsızlar odaya giriyorlar. Tabii ki hiç bir şey bulamıyorlar, diş fırçaları ve bir fotoğraf makinesinden başka. Hırsızlar tabi sinirleniyorlar bunun öcünü almak için çırılçıplak soyunuyorlar ve buldukları diş fırçalarını muhtelif boşaltım organlarına sürüp fotoğraf çektiriyorlar. Muhittinler de olaydan habersiz diş fırçalarını kullanıyorlar taa ki, İstanbul'a dönüp fotoğrafları tab ettirene kadar...
Lise 2'nci sınıftaydım. Sınıfımızın espri kaynağı Çağın adında bir arkadaş vardı. Dur durak bilmez, sınıf içerisinde espriler yapar, yanık türküler patlatır, derslerin en can alıcı noktalarında bile hocaları ve bizi yerlere yatırmakta tereddüt etmezdi. Yine bir gün kimya dersinde oldukça önemli bir konu işlediğimiz sırada arkadaşımız yine bildik işlerinden birine koyularak durup dururken "23 Nisan kutlu olsun" şarkısını yüksek sesle söylemeye başladı. Herkes onun bu huyunu bildiğinden hafif gülüşmelerle geçeceğini sanıyorduk ama susmak üzereyken Kimya hocamız hızla ona dönüp "Başka bir şey var mı Çağın?" dedi... Herkes suspus olmuş cevabını bekliyordu. Çağın önce bize süzdü,
sonra hocaya baktı ve hiç istifini bozmadan "HAYDİİİ hep birlikte söööyyyleeeyeeliiimm !!!" diyerek şarkıya devam etti. Sınıf kopma derecesini aşarken Çağın'a da her zamanki gibi disiplin kurulunun yolları gözükmüştü....
Bu hikaye Trakya'da geçmiş gerçek bir olay; Yaşlı bir amca, eşeğinin üzerinde karayolunda seyretmektedir. Bunu gören trafik polisleri, amcaya takılmak isterler ve durdururlar.
Polis: Be amca, necin dakman golani? (Golan: Emniyet kemeri.)
Amca: Dakmam be iste!
Polis: E bak gördün mu, şimdi ceza keseceyik.
Amca: Kes bakalım ne keseceysan da gidecem, acele isim var.
Polis: Peki amca, cezayı sana mı yazalim yogsam eşeğe mi?
Amca:
Polis: Yani cezayı sana yazarsak beş milyon ödeycen, eşeğe üç milyon ödeycen.
Amca: Bana kes o zaman.
Polis: Neden sana keseyon amca?
Amca: Onun sicili temiz ossun, polis yapcez onu!
Tam olarak hatırlamıyorum ama 3 sene öncesiydi galiba.. Mersine tatile gitmiştik. Annemin arkadaşının kızları, ben ve 2 kardeşim. Kızlar ve kardeşim sahilde güneşleniyorlardı. Bense masum masum tabi olacaklardan haberim yok muzır kardeşimi yüzdürüyordum.. Sonra onu denizden çıkardım ve 10 dakika ben kaldım denizde. Bu arada yaşlı amcanın teki beni denizden çıkarttı zorla. Ne olduğunu anlamadım ilk önce.
Bana bizim muzır kardeşi göstererek 'bu senin kardeşinmiş öyle mi' dedi. Ben de eveeet dedim. Sonra adam deniz kenarındaki boku gösterdi.'bak dedi kardeşin naağapmış 'zavallı ben şoka girdim. Bütün sahil beni izliyor. Bizim kızlar havluları başlarına çekmişler rezil olduk diye ama ben varım ortada. Sahilde genç dolu, hepsi bakıp gülüyor. Varya Allah sizi inandırsın hani şu truffy kartlarında olur ya bok şekli aynı
onun gibi.. Dahası var. Amca dedi ki boku al git çöpe at! Amca sen ne diyon sahilden milletin önünden bir avuç bokla geçecekmişim Nitekim geçtim... Herkes koptu tabi.. Bir daha da inmedim o sahile ..
Bir arkadaş anlattı. geçenlerde Taksim'de yürürken sıkışınca McDonalds'in tuvaletine girmiş. Tuvaletten sonra elini kolunu sallaya sallaya restorandan çıkarken elemanlardan biri arkasından seslenmiş: "Bir gün yemeğe de bekleriz..."
Üstünüze afiyet, o gün biraz mideyi bozmuştum. Ancak aynı gün bir hastamızı ziyarete gitemem gerekiyordu. Otobüs durağına gittim ve beklerken wc alarmı çalmaya başladı. sağa sola wc bulmak için baktım. Az ileride bir pasaj vardı. Orada kesin wc vardır düşüncesiyle başlama atışını duymuş atletler gibi koşmaya başladım. Pasaja daldım ve orada dolaşan çaycıdan wc'nin nerede olduğunu sordum. Çaycı iki kat yukarda sağda olduğunu söylerken ben bir kat çıkmıştım bile. Hemen wc'ye daldım, ve rahatladıktan sonra derin bir oh çektim. Artık wc'den çıkıp yarım kalan yolculuğuma devam edebilirdim. Ancak bir sürprizle karşılaşmıştım. Kapı açılmıyordu. Tüm gücümle kapıyı çektim, yumruklar tekmeler attım, ama kapının açılmaya hiç niyeti yoktu. Tüm gücümle bağırmaya başladım. Kimse yok mu orda? yardım edin, kimse yok mu orda? Bir yandan bağırıyor bir yandan kapıyı yumrukluyordum. Tam yarım saat geçmişti. Kan ter içinde kalmıştım. Birden yaklaşan ayak sesleri duydum. Avaz avaz bağırdım. Yardım edin kapı açılmıyor, çıkarın beni buradan. Kapı açıldı. Karşımdaki, aşağıda bana tuvaletin bulunduğu yeri tarif eden çaycıydı. Pişmiş kelle gibi sırıtarak, -amma gürültü yaptın lo,
kafamızı ..ktin be, demez mi. Benim şarteller attı. Bağırmaya başladım. Koskoca binada bir insan yok mu? Sesimi duyup ta yardım etmeyen şerefsizdir. Ben merdivenlerden inerken çaycı hala sırıtıyordu. Şerrrrrrefsiz eşşekoğlueşşek çaycı bozuntusu.
Bir gün bir belediye otobüsünde gidiyordum (yeşil olanlardan yani cep telefonu ile konuşulması yasak olan otobüs), neyse adamın birinin cep tel çaldı ve adam konuşmaya başladı belirli bir süre geçtikten sonra bir bayan adamı uyardı. Lütfen cep telefonunuzu kapatınız diye, adamda gayet sakin bir şekilde konuştuğu kişiye bu otobüs de cep telefonu ile konuşmak yasakmış ben telefonu kapatıyorum sen ara dedi... (ve inanamazsınız otobüsteki herkes yerlere yatmıştı)
Okuldan eve ilerliyordum ve hava da müthiş yağmurluydu bu arada acayip derecede sıkışmıştım bacaklarımı birbirine dolayıp yürümem bile faydasızdı ben de dayanamayıp salıverdim zaten yağmur sularıyla yeterince ıslanmıştım pek bir şey fark etmemişti tamam tamam biliyorum iğrencim beni anlayabilmen için yaşaman lazım ama itiraf etmeliyim ki çok rahatlatıcıydı işemek kadar güzel bir şey var mı ya?! ))
Bir gün arkadaşımla biraz alkol aldık daha sonra eve dönüyoruz. İkimizde de yeterince alkol var dolmuş geldi ve bindik ineceğimiz yere yaklaşırken ona "durmasını sen söyle ben söyleyemeyeceğim "dedim. Oda dolmuşçuya "abi müsait bir yerde iner misin" dedi önce dolmuşçu anlamdı ama daha sonra dolmuştakilere eşlik edip gülmekten kırıldı indikten sonra arkadaşım hala ne yaptığının farkında değildi ve "ulan neden bana bu kadar güldüler" diye sormaya devam ediyordu
Bir abimize Bayburt'tan misafir gelen hayrettin isimli dostumuzu gezdirmekle mükellef olmuştuk. İlk durağımız alışveriş merkezi olan Gulfstar dı. Daha binanın girişinde kopmuştuk zaten çünkü, otomatik kapıya gelince Bayburtlu arkadaş ilk falsoyu vermişti "LO BU KAPININ KOLU YOK "dedi. Tabi biz bunu fırsat bilip biraz gülmek istedik metin otomatik kapıya yaklaşıp "AÇIL SUSAM AÇIL"dedi. Tabi kapı açılınca Bayburtlu arkadaş kendinden geçmişti. Metine dönerek "LO METİN SEN BÜYÜCİMİSİN" dedi. Tabi biz kırılıyoruz. Neyse içeriye girdiğimizde Bayburtlu kapanmış olan kapıya "AÇIL SUSAM
AÇIL "dedi. Daha sonra metine dönerek "LO METİN BU KAPI AÇILMIYIR" dedi. Zaten o sırada biz gülmekten paspas şeklini almıştık bile, tabi güvenlik görevlileri de .
Güzide İstanbul'umuzun meşhur minibüs hatlarından biri ile Kadıköy semalarına doğru yol alıyorduk. Son durağa geldiğimizde, şehrin yabancısı olduğu her halinden belli bir zat minibüs şoförüne eğilerek "Evladım, deniz otobüsleri nereden kalkıyor "diye sordu. Minibüs şoförümüzün yanıtı ise kısa ve öz oldu 'Sahilden'.
Vakti zamanında Afyon ilimizin Sultandağı belediyesine eğitim vermek için gittik ve verdik. Yaklaşık 3 hafta eğitimden sonra müşterimizin artık olayı kavradığını anlayaraktan Bursa'ya döndük. 1 hafta sonra bizzat 2 hafta bilgisayar eğitimi
verdiğim muhasebe müdürü telefonda idi. Ve sordu -"xxxxx Bey bilgisayarla çalışırken masam bitti" !! -"Nasıl yani, masa biter mi yahu" -"vallaha bitti çalışamıyorum" -"peki biz gelip bakacağız" Haliyle anlam veremedik şikayete. Olay mahalline vardığımızda manzara su idi: pek maharetli mudur beyimiz mouseyi sağa sürüklerken masanın sonuna gelmiş ve orda kalmış biraz daha gitse mouse düşecek diye korkuyor ve öooyle duruyor Mousecuk masanın ucunda.
Anlataçağım anıya inanmayabilirsiniz. Acayip bişiy çünkü. Adını veremiycem bir arkadaşım (biz Tolga diyelim) Çarkıfelek'te yarışçam diye kafayı kırmıştı. Eleman arıyo ama aylarca düşüremiyo numarayı. Neyse bir gün telefon lak diye düşüyo.
Yarışmadan siz kapatın biz sizi program sırasında arıycaz diyolar. Ama lütfen hattınızı meşgul etmeyin diyolar bir de. Bizimki (tolga) telefonun başına geçiyo sevinçle beklemeye başlıyo. Bi yandan da tv'de yarışmayı izliyo. Ha aradı ha arıycaklar bi vaziyet. Tam o sırada Tolga'nın dedesi kalp kirizi geçirmesin mi? Annesiyle babası hemen telefona koşuyorlar ambulansı aramak için. Tolga deliriyor. Hayatta aratmam, programdan arıycaklar diyo. Yavrum ama deden gidecek diyorlar bir şey olmaz dedeme abartmayın diyo Tolga. Anneyle baba üzerine gelince mutfaktan bıçağı kapıyo.
Bir elde telefon bir elde bıçak yaklaşırsanız kendimi bıçaklarım diyo. Sonu acı aslında; dede vefat ediyo. Hastaneye yetiştirilirken son nefesini veriyo. Daha fenası (Tolga için en azından) yarışmadan da aramıyorlar.
Saat geç olmuş. Artık okuldan kalkmışız, dolmuşla gelios. Dolmuş bi pazar mevki-inden geçerken bi amcaya çarpma tehlikesi atlattı. Dolmuşçu da kafasını pencereden çıkarıp, "Amca lütfen kaldırımdan gider misin?" diye rica etti ama bizim amca, "Asıl sensin pezevenk. Ben seni kaldırıp ..kerim!" dedi ve tabii biz yerlere yattık. Dolmuşçu tornavidasını alıp, dolmuştan inip adamın peşinden koşmaya başladı. Devamını bilmiyorum çünkü biz gülmekten yerlere düşmüştük...
Benim anım değil, Ülkü Tamer'in anısı. Radikalde okudum, süper komik. Tiyatroları varmış, turnede Malatya'ya gidiyorlar, Oyun sahneleniyor. İlk gece şehrin büyükbaşları hep ön safta. Ülkü Tamer oyunda kızın babasını oynuyor, kızını istiyolar vermiyor. Çocuk aşk acısından ölüyor vs. Halk acayip etkileniyor oyundan ağlayanlar falan. Oyun bitiyor iki polis geliyor kulise, komserim sizi istiyor diye. Ülkü Tamer de çok etkilendi tebrik edeçek heralde diye kalkıp gidiyor. Karakola bir giriyor, ortalık buz gibi. Komiser bizimkini görünce sinirle ayağa kalkıyor -"Lan sen ne şerefsiz adamsın be arkadaş. Vermedin kızı, bak ne oldu gül gibi oğlan öldü gitti." Ülkü Tamer "ama efendim, gak guk" diye açıklayacak oluyor. Komiser "Sus diyor yarın akşam da gelip izleyecem eğer yine kızını vermezsen hepinizi karakola alıp falakaya yatırcam lan"
diyor. Ertesi gün Ülkü Tamerler oyunun sonunu değiştirip oynuyolar. Kızını veriyo oğlana, oyun bombok oluyor ama komiser en ön safta mutluluk gözyaşları döküyomuş.
Ataköy'de bir arkadaşımda sabahlamıştım. Sabah otobüse bincem ama mekanı bilmediğim için durağı sorcak birilerini arıyorum. Kimseler geçmiyo, neyse sonunda bir polis otosu gördüm. Tarif ettiler durağı. "Şu bakkalı geç ilerle, ağacın ordan sağa kır ordan sola..." Teşekkür edip yürümeye başladım. Biraz yürümemiştim ki arkadan bir megafon "oğlum ağacın ordan sola kırsana lan, bak bak bak dinniyomu hiç, hüşş alooo" Durağı bulana kadar ekip otosu arkamdan bağırıp durdu.
Bir gün düşünceli düşünceli yolda yürürken, birisine küüüüüüüt diye çarptım. Bu kadarı da yetmiyomuş gibi ona dönerek "afedersiniz" dedim. meğer çarptığım şey direkmiş. üstelik sabahtan beri beni takip eden kişiler de "ne salakmış" diyerek peşimi bıraktılar. arkadaşlarıma anlattım, direkten özür dileyerek benimle dalga geçmeye başladılar. Ne kadar rezil, siz düşünün artık.
Bir kış günüydü. Evimizin önüdeki kaldırım buz tutmuştu. Sokağın başından eve giderken düşerek yokuş aşağı kaymaya başladım. O sırada balkonda olan oğlum aynen şöyle dedi;- baba eve uğramadan nere gidiyon!!!
Bizim Erzurum'da Teyyo Dede var. Çok büyük yalancıdır ama çok komiktir yalanları. Neyse bir gün kahvedeler. Teyyo Dede bir av anısı anlatıyo ama millet tv'deki maça dalmış. Teyyo dede bakıyo ki kimse dinlemiyo biraz dikkatleri toplayayım diye başlıyor anlatmaya."Sonra baktim karşıma bir ayi çıkti" Üç beş kişi maçı bırakıp dönüyo Teyyo Dede'ye. Teyyo Dede biraz daha ilgi çekmek için bi daha sallıyo "sağıma döndüm, ola o da ne bi dene kurt" Bi beş on kişi daha dönüyo Teyyo Dede'ye. Bi daha sallıyo "Ola oğlum sola döndüm , bi dene çakkal" Hemen hemen herkes dönüyo Teyyo Dede'ye: ama yine de bir iki kişi maça bakıyo hala. Teyyo Dede son bir kez daha sallıyo "arkama döndüm, ola o da ne arkam uçurum" Herkes merak ediyo. "Ee sonra ne oldu Teyyo Dede?" Teyyo Dede o kadar yalan uydurdu ya şimdi nasıl çıkcak işin içinden diye merak ediyolar bizimkiler. Teyyo dede duruyo duruyo. "Ne olacak, ayı beni yedi" Hahahaha! Millet gülüyo tabi, sonra biri "İyi de Teyyo Dede bu ayı seni nasıl yemiş yav, sen yaşıyon işte" diyo. Teyyo da herife şöyle bakıyo "Bırak Allahın sevirsen, sen buna yaşamak mı diirsen?" diyo.
Sultanbeyli'ye Tiyatro gelmiş. İslamcı oyun oynuyorlar elemanlar. Neyse oyunun bir yerinde rol icabı İsrail askeri kılığına girmiş elemanlar filistin genci rolündeki gencin kolunu kırıyorlar. Oyunun başından beri gaza gelen hacı amcalardan biri tam o sahnede daha fazla dayanamayıp "Tekbiiiir Allahü ekbeeer " diye bağırarak fırlıyor ve ayakkabısını çıkarıp İsrail askerlerinden birine fırlatıyor. Asker rolündeki herifin suratı kan içinde kalıyor. Oyun iptal ediliyor ama işin komiği ayakkabıyı fırlatan hacı amcaya anlatamıyorlar bunun bir oyun olduğunu. O hala "münafıklar bırakmadınız diğerlerini de devireyim" falan diyormuş.
Minibüsteyiz, kızın biri bindi minibüse. Kibar olmaya çalışan abuk bir kız bu. Neyse kapıyı kapatmaya çalışıyor açıp kapatıyor açıp kapatıyor ama kapı otomatik olduğu için kapanmıyor. En son dayanamadı bu, "şöfer bey, ay bu kapı kapanmıyo". Dikiz aynasından pis pis kızı gözetleyen şoför döndü. "yeter bacı iki saattir ...ktin bıraktın kapıyı zaten"
Bi kaç hafta önce tahlil vermek için laboratuardaydım. Neyse hemşire önce kan aldı ve idrar tahlili için şu beyaz kaplardan verdi neyse uzatmayayım bide çizgi çekti buraya kadar manasında, dibinde bi yerde yani benden önceki adamın
çıkmasını bekledim adam bi çıktı idrarı dolduracağı kabı ağzına kadar doldurmuştu ve idrar yerlere ellerine falan döküldü. Hemşire bu kadarına gerek olmadığını söyleyince adamın verdiği cevapta koptum zaten: -başka kap vermediğiniz için hepsini buna doldurmak zorunda kaldım.
Yeni bir eve taşınmıştık ev daha yeniydi. 5. katta oturuyorduk, asansörlü bir apartmandı. Annem bankadan eve geliyordu bende balkondan gördüm onu ve kapının merceğinden seyretmeye başladım. Annem kapıya gelip ters ters bakmaya başladı. Ve gidip geliyordu koridorda. Ben de kapıyı açmadım hala seyrediyordum. Zile basmasını bekledim basmadı. Bir kaç kere gitti geldi koridorda en sonunda dayanamayıp aşağı doğru inmeye başladı. O sıra kapıyı açtım anne nereye gidiyorsun dedim. Annem de çok sevinerek den aa orası bizim ev mi dedi. Bende annemin saflığını bildiğimden dolayı gülmedim normal karşıladım. Sonra bana demesin mi ben orayı Naime Kartların evi sanmıştım.orda gülmekten yarıldım tabi. Kapının üstünde Name Card (yani isim kardı ) yazıyordu annem onu Namie Kart anlamış )) E annem ne de olsa yapar böle şeyler.
Ben ve arkadaşım bir gün bir durakta otobüs bekliyoruz. Bundan yaklaşık 5-6 sene evvel. Takım elbiseli, havalı bakışlar atan bir şehir magandası da yanımızda beklemeye başladı. Bir müddet sonra belinin yan tarafında değil de ön tarafında kemerinde asılı duran, iğrenç renkte kılıflı devasa bir cep telefonunu göstere göstere çıkarttı ve başladı oynamaya. Bu arada da bizi süzüyor hava atacak ya. Birden -şu bizim Almanya'daki Selma'yı bir arayayım, diye bir cümle sarf etti bize kibirli bakışlar atarken. Sonra başladı konuşmaya. Biz de düşünüyoruz: Vay be maganda hakikaten Almanya'yla falan
konuşuyor be. O zamanlar bizde telefon da yok. Hayıflanıyoruz. Bizimki konuşmayı şova dönüştürüyor. Tam direktifler verdiği sırada pat, konuştuğuna inandığımız telefon kulağındayken zangır zangır çalmaya başladı. Bizimki eşekten düşmüş karpuza döndü bir anda. Ne yapacağını şaşırdı ve ne dese umarsınız: -Yaa bu telefon bozuldu galiba..
iki arkadaş Kadıköy'deyiz ve acilen telefon açmamız gerekiyor. Her yerde kontürlü telefon aradık. En sonunda bulduk tabi.. Neyse kartı makineye yolladık. Makinenin ekranında çok doğal bir yazı belirdi. ACİL ARAMA İÇİN. bunu gören arkadaş durumun verdiği psikoloji ile tuhaf şeyler sayıklamaya başladı.-oğlum tuşlara hızlı hızlı bas!'acil
aramadığımızı nerden bilecekler!!!! kahkahalarla altıma sıçtım tabi.
Postanedeyiz, taahhütlü mektup atıcaz. Adamın birisi memura Amerika'ya göndermek üzere bir zarf uzattı. Memurda gayet saf bir bakışla USA nerenin kazası diye sordu. Herkeste bir kahkaha. Diğer memur arkadaşının durumu kurtarmak için hemen ekledi. Kız orası Amerika yaw.
Bir gün belediye otobüsündeyim. Durakta teyzenin biri bindi. Şoföre;"evladım acelem var ama biletim yok" dedi. Şoför ; "bin teyzecim, sonraki duraktan alırsın, ama önce bir de yolculara sor" dedi. Bunun üstüne teyze yolculara dönüp; "Pardon, bir sonraki duraktan bilet alabilir miyim?" diye sordu.
Arap Futbulu |
|
Krampon-ul deccal-u uryan = Futbolcu
Akibet-ul huzzam = Elenme
Arafat-ul safha = Devre arası
Cihat-ul kuvvayi milliye = Milli maç
Cemaat-ul mahter-i cumbut = Tezahurat
Cenaze-tul mevta-i kurre = Ölu top
Darbe-i abes = Faul
Tut-tul minare = Hava topu
Musabaka-i hicret-ul gurbet = Deplasman maçı
Taarruz-ul aleykumselam = Kontra atak
Zam-ul zaman= Uzatma dakikaları
Def-ul felaketiyye, aman Yarabbim = Atlatılan gol tehlikesi
Muhendis-i kurre-i muallim = Teknik direktor
Cahar-ul kumbet = Geri dörtlü
Vaziyet-ul madara = Hezimet
Ekib-ul riyaset-i cumhur = Takım kaptanı
Rakib-ul azrail = Korkulu takım
Halife-i gol = Gol kralı
Taarruz-u belet = Ofsayt
Hap-ul ademi ademiyye = Adam adama savunma
Gaflet-i dalaletiyye ve hatta hiyanetiyye = Şike
Ekib-ul kuvayi milliye = Milli takım
Ne teker-i Tam, ne sima-i Arabiyye,Sulh-u salah = Beraberlik
Komik İsimler |
|
İsminize şükredin... Neden mi ?!
Hayatta hepimizin karşısına çıkmıştır tuhaf isimler veya soy isimler. Ama bu kadarına da pes diyeceksiniz !
Çoğu kez mizah dergilerine de malzeme olan "Oya Bilir, Nesrin Maloz" gibi isimlerin yanı sıra öylesine tuhaf soy isimler var ki; insanı hayrete düşürüyor. Bu isimleri görünce insanın bu kişilere "Allah kolaylık versin" demekten başka yapacak bir şeyi kalmıyor. Tabi eğer o kişilerden biri de siz değilseniz. İşte o tuhaf isimler...
Not: Soy isimler Telefon rehberinden kontrol edilmiştir, ama kişilerin rahatsız edilmesi veya buna benzer problemlerin önüne geçmek için numaraları şifrelenmiştir !
258-742629* Bayram Amca
264-291178* Necati Yenge
346-227402* Meliha Eniste
284-214091* Zehra Esekcanbazı
216-359039* Yusuf Ziya Salakoglu
434-326106* Abudulsamet Döver
414-563193* Ramazan Öldürür
262-375270* Ismail Öldürücü
282-651903* Gülsen Motor
414-681258* Haci Benzin
216-494004* Menemine Cart
352-223233* Burhanettin Curt
212-506961* Cafer Cırt
362-432248* Döndü Cort
264-278988* Fedakar Pat
246-456634* Saban Küt
226-245588* Vesile Aybasi
216-433378* Haziment Pet
242-651334* Abdurrahman Kıllı
232-512546* Aytekin Kıllıbacak
232-831339* Makbule Kıllıbaldir
342-251421* Atilla Otuzbirogulları
476-227156* Ahmet Yavsar
344-221326* Ökkes Ford
216-313501* Nadir Verir
324-647802* Duran Tekerlek
344-231193* Döndü Yuvarlak
352-223173* Özdemir Damızlık
212-697331* Izzet Angut
222-320636* Türkan Romantik
252-592765* Hafize Kazma
Azeri Televizyonunda Kupa Maçı |
|
Maçın İlk Yarısı :
-Hollandalı Overmars'ın zerbesini(şutunu) kapıcı (kaleci) Taffarel son anda defedebildi.
-4 degge (dakika) sonra Overmars'ın kapuya (kaleye) vurduğu zerbe, kapunun yanından geçer.
-Arif kapıcıyla (kaleciyle) karşı karşıya kalır ; kapuya vurduğu zerve, kapunun yanından geçer.
-İlk yari golsüz sona eriyor.
Maçın İkinci Yarısı :
-Cim-Bom 2'inci sehire (yarıya) de hücümlarla başliyir. Hakan Şükür kapu direğine vurur, kapu direği Arsenal'i golden klas eder. (kurtarır)
-50'nci deggede Andre, sol cinahtan ilerlir, zerbesi kapunun üstünden geçer.
-70'nci degge... Brezilyalı Caponi'nin zerbesini sieman dergeder (kurtarır).
-81'inci degge... Okan'ın zerbesi mudafiyatçılar (defans oyuncuları) tarafından uzaklaştırılır.
Uzatma Dakikaları :
-Oyunun esas vaktinde hesap açılmadı. Hakim, galibi muayyen etmek için 30 degge teyin edir. Kızıl top (altın gol) prensibi kulveda olur.
-Karpak Maradonası Ruminyalı Hagi ile arsenal kapitani adams arasında mukayese başverir.
-Henri'nin zerbesi... Ve Taffarel Galatasaray' yüz faizlik (yüzde yüzlük) golden klas eder.
Penaltılar :
-Son noktayı Rumenyali Popescu vurur ve Galatasaray, 4-1 hesabıyla 11 metrelik zerbelerle Arsenal'i UEFA Kubokunun (Kupası) finalinde mağlubite uğratır.
-Galatasaray hem Türkiye Kubokunu kazandı, hem Türkiye Campiyonu oldu.
-Tebrisler Galatasaray...
Bayan Tipleri |
|
Bayan "Harbi Kız"
Şunları Söyler : "Ahh boks maçına bilet mi aldın! Harikasın beee!!!"
Halk Dilinde İsimleri : Delikanlı Kız, Bacı.
Avantajları : Kafa dengi, eğlenceli.
Dezavantajları : Bu tipler genellikle erkek gibi yapılı güçlü kuvvetli olurlar. Kafasını bozarsanız, hakkınızda pek hayırlı olmaz...
Bayan "Cıyak Cıyak"
Şunları Söyler : "Seni serseeeeeeem!!!! Gel burayaaa!!! Çabuk söyle bu saate kadar nerdeydiiiiiinnnnnnnn?"
Halk Dilinde İsimleri : Cadaloz, Baş belası.
Avantajları : Kendince size ilgi gösteriyor işte daha ne...
Dezavantajları : Sürekli kafanıza bir şeyler fırlatır, uçan tekme savurur...
Bayan "Mızmız"
Şunları Söyler : "Aaah başım.. ayağım.. ayyy mideme ağrı saplandı."
Halk Dilinde İsimleri : Mıymıntı, Uyuntu, Karın ağrısı.
Avantajları : Sayesinde anatomi ve tıp bilginiz gelişir.
Dezavantajları : Bulaşıcıdır!
Bayan 'Patron'
Şunları Söyler : "Çabuk kalk!! O kravat olmamış çıkar başka bir tane tak!! Saçlarını biraz kestir!! Git para kazan!"
Halk Dilinde İsimleri : Çokbilmiş, Müdire Hanım, Diktatör, Terminatör!
Avantajları : Çoğunlukla doğruları söyler.
Dezavantajları : Yahu doğruları söylese ne oluuuuur, söylemese ne oluuur...
Bayan "Kararsız"
Şunları Söyler : "Ay ben ne yapsam.. İşten ayrılsam mı.. Evi değiştirsem.. Saç rengimi değiştirsem.. Yoksa böyle iyi mi.. Ayyy ya daha kötü olursa..."
Halk Dilinde İsimleri : Bayan Panik, Bayan Kriz.
Avantajları : Kolay ikna edilir, kolay sakinleştirilir.
Dezavantajları: 2 dakika sonra herşey yeniden başlar.
Bayan "Vahşi"
Şunları Söyler : Valla bu türün pek bilinen kalıplaşmış sözü yok, yani ne yapacakları hiç belli olmaz.
Halk Dilinde İsimleri : Çılgın.
Avantajları : Her an her şeye hazırdır.
Dezavantajları : Güvenilmezdir...
Bayan "Donuk"
Şunları Söyler : "Ne anlıyorsun bu çizgi filmlerden, bu abuk fıkralardan, karikatürlerden? Ne çocukça şeyler bunlar.."
Halk Dilinde İsimleri : Ruhsuz, Soğuk, Buz Kalıbı.
Avantajları : Hayatınızda olduğu sürece, arkadaşlarınızın sizin için endişelenmesini sağlar.
Dezavantajları : ...tabii "arkadaş" diye bir şeyiniz kalmışsa
Bayan "Rüya Kız"
Şunları Söyler : "Seni her şeyinle çok seviyorum benim yakışıklı, akıllı, tatlı sevgilim!"
Halk Dilinde İsimleri : Kanatsız Melek
Avantajları : Eğlenceli, akıllı ve eşsiz...
Dezavantajları : Ya hiç karşınıza çıkmaz ya da karşınıza çıktığında çok geçtir...
Kullanım Talimatları |
|
Bunlar çeşitli ürünlerin üzerindeki kullanma talimatlarından alınıp cümleler ve espri olsun diye değil, ciddi ciddi yazılmış..
* Sac kurutma makinesinin üzerindeki talimat: "Uyurken kullanmayın"..
* Kızarmış patates torbasının üzerinde: "Kazanan siz olabilirsiniz.. Üstelik, satın almanız da şart değil.. Ayrıntılı bilgi torbanın içinde"..
* Dial sabunlarının kutusunda: "Kullanım sekli: Normal sabun gibi"..
* Donmuş yemek kutusunda: "Öneri: Buzunu çözün...
* Otellerde verilen duş baslığının kutusunda "İçine bir tek bas sigar."
* Hazır Tiremi su tatlısının kutusunda: "Altüst etmeyin.." (Uyarı kutunun dibinde, tatlının altında yazılı)
* Marks & Spencer'e ait bir puding kutusunda: "Ateşin üzerine koyarsanız ısınır."
* Bir uyku ilacının üzerinde.. "Uyuklamaya sebep olabilir."
* Rowenta ütü kutusunda: "Giysilerinizi üzerinizde ütülemeyin"..
* İngiltere'nin unlu eczane zinciri Boots'un çocuklar için hazırladığı öksürük şurubu kutusunda: "İçince Araba kullanmayın"..
* Çin mali Noel ağacı ışıklı süslemelerinde: "Sadece içeride ve dışarıda kullanılabilir"..
* Japon mali mutfak robotunun üzerinde:"Baska amaçla kullanılmaz."
* Fındık paketinin üzerinde: "Dikkat: İçinde fındık var."
* American Airlines Şirketi'ne ait fıstık paketinin üzerinde: "Talimat: Paketi açın, fıstıkları yiyin.."
* Bir elektrikli testerenin üzerinde: "Çalışırken elinizle durdurmaya teşebbüs etmeyin."Altı nokta körler derneği, üstü virgül sağırlar derneği
|
Bilgisayar ve Kadın |
|
* INTERNET Kadın: Zor kadın. Kimsenin kendisine bağlanmasını istemez.
* SERVER Kadın: Ne zaman onu istesen meşguldür.
* WINDOWS Kadın: Herkes bir işi doğru düzgün yapamadığını bilir ancak yine de kimse onsuz yapamaz.
* EXCEL Kadın: Çok şey yapabildiğini söylerler ama sen sadece onun dört temel özelliğini kullanırsın.
* WORD Kadın: Her zaman bir sürprizi vardır ancak dünyada onu çözebilmiş kimse yoktur.
* DOS Kadın: Bir zamanlar herkes ona sahip oldu ancak şimdi kimse istemiyor.
* BACKUP Kadın: Diğerinin yapamadığı "işler" için daima bir yedek bulunmalı
* VIRUS Kadın: ("Eş" diye de bilinir!) En beklenmedik zamanda gelir, bir güzel yerleşir ve bütün kaynaklarını tüketir. Onu "Uninstall" etmek istersen bir şeylerini de beraberinde götürür. Ancak onu tutmakta ısrar edersen her şeyini götürür!
* SCANDISK Kadın: İyidir ve sana yardım etmek ister ancak bunu neden yapmak istediğini bir türlü anlayamazsın.
* EKRAN KORUYUCU Kadın: Hiçbir işe yaramaz ama en azından eğlenceli olabilir.
* MICROSOFT Kadın: Tanıştığı tüm erkekleri kontrolünde tutmak ister. Bunu yaparken de onlar için en iyisini yaptığına erkekleri ikna etmeye çalışır.
* E-MAIL Kadın: Söylediği on şeyden dokuzu işe yaramaz...
* ALTAVISTA Kadın: Aradığın her şey onda.
Laf Espirileri |
|
1) Temel koşu yolunda koşuyormuş, sahil yolunda sahil...
2) -A) Saat kaç? -B) 5i 20 geçio -A) Aferin aferin çalışmış da geçmiş...
3) -A) Saatin çalışıyomu? -B) Hayır ev hanımı...
4) -A) Sizin televizyon renklimi? -B) Evet -A) Ne renk..
5) -A) Saatin çalışıyomu -B) Hayır, durmuş -A) Bende dursun...
6) -A) Havuzdan çıkalım mı -B) Hayır arkadaş kalalım...
7) -A) Yeni çanta aldım çatla emiiii -B) Hayır çatlamam ben PH 5.5 kullanıyorum...
-A) Bundan once kimse gözlerinin çok güzel olduğunu söylemiş miydi? -B) Evet -A) Yalan söylemiş.
9) -A) Don't forget to call me -B) No, i will bacak you...
10) What is this, this is my diz...
11) Boşlukta duran file ne denir? Fil in the blanks.
12) Burası leş gibi cacık kokuyo, üstüne yoğurt mu döktün...
13) Ben köpekleri uzaktan seviyorum. Kollarım çok uzun da ondan.
14) Hadi Tatilya'ya gidelim, hayır arabayla gidelim.
15) Sana bi geyik yaparım, parmaklarını yersin.
16) Sana bi kıllık yaparım, içine kıllarını koyarsın.
17) Titanik batmış, ciguli ölmemiş neden? çünkü tipi kayık mış...
18) Geçenlerde yolda boş geziyorduk, Arçelik dava açtı...
19) -Tolga: Cem Yılmaz'ın AKM ye yeni oyunu gelecekmiş, duydun mu? -Emre: 486 da çalışır mı?
20) -Görkem: Taksime gidiyorum, istediğin bir şey var mı?
Taksimetre...
21) -Osman) Takip ediliyoruz ahmet -Ahmet) Bizde onları takip edelim
22) Geçenlerde minibüs durdurdum, hala aynı yerde...
23) -Ali) Hadi güneşe gidelim -Ahmet) Ama güneş çok sıcak -Ali) Ozaman akşam gideriz...
24) Are you OK? or Durex.
25) -Güner: Karabiber, tuz, morardın sus... -Hüseyin: Karabiber, şeker, ne güzel bunlar!!!! (Hüseyin, tanıdığınız yanık sesli sanatçı. Onun espri düzeyi bu işte. Bi kafiye bile yapamıyo. Biz onu böyle kabul ettik...)
26) En arabalı ilimiz hangisidir? Kars
27) Basketbolda, en iyi zonu hangi şehir yapar? Tabi ki Trabzon diil. Zonguldak.
28) -Serdar: Olm yağmur yağıyor sağ şartları çok ağar. -Görkem: Yapma yaaaa... kaç kilo?
29) -Nermin: Müziğin sesini kapatın, mezarlığın yanından geçiyoruz. -Güner: Müzik ruhun gıdasıdır, burdada ruhlar var...
30) -Görkem: Saat kaç? Emre: Saat bu, nasıl kaçsın? -Güner: Kayış var, koluma sıkı sıkı bağlı... Kayış olmasa başımla beraber...
--Bikaç saniye sonra--
Emre: Lan olm... Geçerken arabaya deymeyin ıslak... Güner: Biraz önce soğuk espri yaptım, onun için buğlanmış, nem yapmış...
31) -Güven: Bilgisayarı güvenli kipte başlatçam... -Güner: Bende günerli kipte başlatiim o zaman...
32) Dünya yuvarlaktır, döner... Pilav üstü...
33) -A) Bana bi püre, üstüne et... -B) Bana da püre... Ama benimkinin üstüne etme...
34) Ben bu dağcılık işini zirvede bırakıyorum...
35) Güneş hala sıcak... Fazla uzağa gitmiş olamazlar...
36) Bu elmalar bize bişey mi anlatmaya çalışıyo Newton abi...
37) ÇOOOOOK UZUN YILLAR ÖNCE... (İnsanoğlunun, maymundan geldiğini söyleyen adam)
-Hayvanat bahçesine gittik, maymunlardan geliyoruz...
A) Duydunuz mu? maymundan geliyomuşuz...
B) Herkese yayalım maymundan geliyomuşuz...
C) İNSANOĞLU MAYMUNDAN GELİYOMUUUUUUUUUUŞ!!!
38) -Armstrong Aya gitmiş... -Vay satıcı, insan bizi de çağırır...
39) Türkiye Milli Maçından sonra: Siz beni koruyun... Ben bi sevinip gelicem...
40) -Hey dünyalı, biz dostuz... -Miaaaaaaaaaaaaaav
41) -A) Siz kimi kandırıyosunuz... -B) Şey... Kendimizi hocam...
42) Salak dünyalılar gene ufo yollamış... Onlar aşmış olayı zaten... Bide bizim teknolojimiz olsa...
43) -Canımm sıkıldı... -Gevşet ozaman...
44) -Doktor bey, alnımı ısırdım... -Nasıl ısırdın? -Çıktım sandalyeye ısırdım işte... (Ayberk)
45) -Kaçın, Rambo geliyoooo. -Gene tek başına ordusun diyip kazıklamışlar adamı... Şimdi musallat oldu... Herkes ölmüş taklidi yapsın gene... Hep aynı numara, hep aynı numara...
46) -Biliyo musun, Tarkan askerliğini yapmamış... -Bilsemde yapmamış, bilmesem de...
47) -A) Abi, ısırmaz dimi? -B) Evet ısırmaz... HARRRT
-A) AHHHHHH -B) Isırmaaaaz, gel oğlum Isırmaz... Bırak amcayı artık Isırmazcığım...
48) Ben kedilere tapıyorum... Satanistleri kesiyorum...
49) Geçenlerde bi taksi çevirdim, döne döne geliyo...
50) -A) Kuleeeee... Ben piloooot... Düşüyoruuuuuuuuuuuuz -B) Yanlış numara, burası Kız Kulesi...
51) -Uzaylılar geldi, kapıda bekliyolar anne!!! -Şimdi bunlar tanrı misafiri sayılıyo mudur acaba...
52) At yarışında, atların üstüne jokeylerin binmesi çok saçma... Maratonculara atlar biniyomu...
53) Gidiş dönüş bileti aldım... Geri dönmeyip kazıklayacağım onları...
54) -A) Seni o kek aradı... -B) Hangi kek? -A) OBEB OKEK
55) -Adamın birisi: Pardon bayım, yanınız boş mu acaba? -Adamın ikisi: Hayır Arçelik (Batu)
56) -A) Baba, vergimizi düzenli olarak ödüyomuyuz? -B) Tabi oğlum, hatta algilerimizi bile ödüyoruz -A) Böööö, iğrençsin baba... -B) Ne diyon sen, gel buraya bakim... (Batu)
57) -A) Hadi Ali, zil çaldı çıkalım artık... -B) Olmaz Zeynep, bence arkadaş kalalım... (Batu)
58) -A) Yeni cebime hazır kart aldım baaak!!! -B) Ay sen hazır mı alıyosun, ben evde yapıyorum... (Batu)
59) -A) Baba, hayvanat bahçesine gidelim mi? -B) Olm neden hayvan atmak için bahçeye gidicez ki? (Batu)
60) -A) Selin i tanıyan var mı? -B) Ben Selout u tanıyorum... (Batu)
61) -A) Pardon bayım, burası çıkmaz mı acaba? -B) Evet ama çıkmaz çıkmaz demeyin, şansınızı deneyin... (Batu)
62) -A) Afedersiniz bayım, bişey sorabilirmiyim? -B) Tabiki, sorun... -A) Sorduk ya...
63) -A) Sen çok oluyosun haaaaaaaa. -B) Azalt ozaman...
64) -A) Sirke gidelim mi? -B) Ne sirkesi ya, ben sevmem sirke...
65) -A) Yeni kaset çalar aldım... -B) Benim kini polisler yakaladı...
66) -A) Kaçın... -B) 4 ün...
67) -A) Uykum kaçtı... -B) Ne bilim, 5 ti heralde...
68) -A) Arkadaşınızın parasını kim çaldı, söyleyin... -B) Hocam zil çaldı...
69) -A) Anne, sana bişey söylicem ama kızma... Ben sigara içiyorum... -B) Ne var, ben de içiyorum...
70) -Anne) Oğlum, ne bu çakmak? Yoksa sigara mı içiyosun... -Serdar) Hmmmm... Anne bilmiyomusun... Biz artık ortamlara giriyoruz, kızların sigaralarını yakıyoruz... -Anne) Afferim oğluma benim...
71) -A) aaaa, bak bukalemun... -A) bu kalem un değil, kurşun...
72) -A) Pikniğe gelirken MP3 çalarını da getir... -B) Getiremem, tövbeli...
73) Pazardan dönerken cumartesiyi gördük...
74) -A) Abi şu sıralar internetten çok düşüyorum... -B) Aman dikkat et biyerine bişey olmasın... (Batu)
75) -A) Sana boxer alayım mı? -B) Ben slip giyiyorum... -A) Aferin sana, ya silmeden giyseydin... iğğğğ (Batu)
76) -A) Dün bi espiri yaptım, kimse beğenmedi... -B) Neden? -A) Tuzunu koymayı unutmuşum...
77) 2 kere 2 kaç? Dursanaaaaa, nereye kaçıyosun...
78) -A) Dün televizyona çıktım... -B) Eeeeeee? -A) Televizyon kırıldı...
79) -A) Fıstık ezmesi istermisin? -B) Evet... -A) O zaman, şu karşıdan karşıya geçen kıza çarpalım...
80) Asansör benide asar mı acaba?
81) -A) Şu ceketi asarmısın? -B) Suçu ne?
82) -A) Hadi maça gidelim... -B) Yok gelemem, sen karo yu götür...
83) -A) Tanrılar kız kardeşini istiyo... -B) Tanrılar dayak istiyo...
84) Abi, keçiler yolu kapatmışlar... Haraç istiyolar...
85) Porsyonları mı büyüttünüz, yoksa bu tavuk göğüsleri silikonlu mu?
86) Cos: 60, Sin: Tutmuş...
87) -A) Don Kişot geldi... -B) Biz artık Boxer Kişot la iş yapıyoruz, kov gittin...
88) -Adam) Sarayım mı? Yoksa elde mi yersiniz? -Tolga) Sarayın...
89) Ayşe Teyze ile Persil Yeşil Güç, Paşa bar da beraber görülmüş...
90) Bit pazarına gittim, bitlendim...
91) Hamçökelek, Bigçökelek, Chickençökelek, Cheeseçökelek...
92) Adamın vurduğu yerde gül bitmezdi... Eli, kendi yüzüne çarptı, şimdi bitkisel hayatta...
93) -Cin: Dile benden ne dilersen... -A) Yıldız kaysın, ben de dilek tutim, belki olur...
94) -A) Nerdeydin, gözüm yollarda kaldı... -B) Yolda bi salağın gözleri vardı, onları çöpe attım geldim...
95) -A) Yarım ekmek döner mi? dönmez mi?
96) Makarna yiyiyoduk. Elektrikler kesildi, PİLav yiyiyoruz şimdi...
97) Aynalı tahir polis oldu, artık Aynasız...
98) -A) Şu kız seni kesiyo... -B) Yok olm, o yara daha önce vardı...
99) -A) Şu doğa insanın içini açıyo canım... -B) Demek benim sol böbreği o çaldı...
100) İstanbul, Ankarayı satmış. Ondan sonra satanİST olmuş...
101) Kitap yazarmış, defter de şair...
102) -A) Basketbolda BİLEK atmak çok önemlidir... -B) White?
103) Mağrada duran şu uçan memeli yarasa mı? Yaramasa mı?
104) -A) Aaaaa, gemi. -B) Hayır, G diil.
105) İki orta bi kareli defter, üç kafa bi gol...
105) Bir doğrudan üç nokta geçer, yanlıştan 4 tane...
106) Şampiyon biziz. -Biziz- e 1. ligde başarılar...
107) Server çökmüş, nickler enkaz altında kalmış...
108) Almanya dan oğlumun elbombası geldi, evimi boşaltın...
109) Üçgenin alanı kaç? Peki vereni kaç?
110) 15 kasım... 21 kemiğim...
110) Allah kızları yarattı, biz erkekler de kadınları... (GöRKeM)
111) İlahi Azrail, sen adamı öldürürsün...
112) Bizim Mikafil gene kıyameti kopardı...
113) Eğer bir kan sıfırdan küçük ise RH(-) , büyük ise RH(+) olur...
114) Gene geldi, DNA ya gitti...
115) Şah damarı kesildi, mat oldu...
116) Şah Mat, Geo, Müz, Alm...
117) Geçen gün bi kapı çaldım, beni konservatuar a aldılar...
118) -A) Hocam, Ahmet kopya çekiyo... -B) Çeksin, Çeksin... Ya itseydi nolurdu bi düşünsene. Skandal... Skandal...
119) Annem bana öksürük şurubu içirdi, Artık hep öksürüyorum...
120) Bizim kedi yabancı dil öğrendi, artık havlıyo...
121) Şu zamane sinekleri çok alem oluyo. Geçen gün böcek ilacı sıkıyodum, bana koltuk altını uzattı...
121) Düşünce suç oluyosa, kalkıncada suç olmalı...
122) Lafla peynir gemisi yürümez. Yüzer...
123) Kadın o kadar yaşlıydı ki, Göktürklerle ilgisi olup olmadığını sordum...
124) Kola gaz yapar. Fanta da devriyaj...
125) "G" harfini vernelle yıkadık, "Ğ" oldu...
126) Aaaa kapıda itiniz yazıyo. Yanımda köpek olduğunu nasıl anladı? Şu teknolojiye bak...
127) -A) Postahane nerde? -B) Bilmem, nerde?
128) Havuza balıklama atladı... Balık ile Lama havuzdan çıkıp bu sefer de çivileme atladı...
129) Rüzger çok eser, hatta tarihi eser...
130) Bu etleri önce kızart, sonra yeşert...
131) -A) Bugün günlerden ne? -B) Cuma... -A) Yarın? -B) Robinson...
132) -A) Ben elmaları çok seviyorum... -B) Onlarda seni seviyo mu? yoksa platonik mi?
133) Salaklığımı yüzüme vurma, davula vur...
134) Kapı çalıyo, hayırdır işallah... Tüh, bilemedim... Evet gelmiş...
135) Atletler koşuyomuş, donlarda peşinden... (GöRKeM)
136) -A) Allah ne muradın varsa versin... -B) Murat 131... (GöRKeM)
137) -A) Osmanlı Viyana'yı 3. kez neden kuşatamadı? -B) Çünkü atacak kuş kalmadı...
138) Seni görünce gözlerim dolar, kulaklarım mark!
139) Dün güme gittim ama güm evde yoktu.
140) Asansörün altında durmak yasaktır. Öyleyse yasağın üstünde durmak asansör müdür?
141) Zorla güzellik olmaz, estetikle olur!
142) Anneee ben gidiyorum, sabaha dönerim, akşama iskender!
143) -A) Geçen gün seni koşarken görmüşler. -B) Nerde? -A) Hipodromda
144) Oğlum bana yamuk yapma, hele kare ve çember hiç yapma...
145) Sen terlemişsindir, sana terlik getiriyim...
146) -A) Canım kola istedi... -B) Yürü karakola...
147) Beni kimseyle karıştırma, sek iç!
148) -Barış: Bileti mi düşürdün? -Güner: Evet... -Barış: Nasıl düşürdün? -Güner: Çelme taktım, düştü işte...
149) Viagra kaldırır, suda kaldırır. Viagra suysa, neden reçetekle satılıyo? (EmRe)
150) Bir an gelmeyeceksin diye çok korktum, beni korku filmi için başrol oyuncusu seçtiler...
151) -A) Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için. -B) Ne için? -A) Süt için...
152) Bu bir kuş, yok yok bir uçak, hayır Süpermen... Yok oda değil, Füze... Arkadaşlar, şu füzeye bakın, tam üstümüze geliyo... Ay ne güzel bi füze bu böyle...
153) -A) Nerdesin? -B) Dayımdayım -A) Hangi dayım? -B) Dönülmez akşamın ufkundayım...
Mahkeme Soruları |
Aşağıdakiler mahkemelerde avukatlar tarafından sorulmuş gerçek sorulardan derlenmiştir. Reha Muhtar'dan daha salakça soru sorulabilir mi? diye bir soruyla karşılaşınca artık "evet" diyeceksiniz!..
"Uykusunda ölen bir insan, ertesi günün sabahına kadar bunun farkına varamaz, değil mi doktor?"
"En genç olan oğlunuz, hani şu 20 yaşında olan, kaç yaşındaydı?"
"Resminiz çekilirken orada mıydınız?"
"Yalnız mıydınız, yoksa kendi başınıza mıydınız?"
"Savaşta öldürülen kardeşiniz miydi yoksa siz miydiniz?"
"Sizi öldürdü mü?"
"Çarpışma esnasında araçlar arasında ne kadar mesafe vardı?"
"Oradan ayrılana kadar orada mı kaldınız?"
"Kaç kere intihar etmeyi başardınız?"
Soru: "8 ağustosta mı hamile kaldınız?"
Cevap: "Evet."
Soru: "peki o anda siz ne yapıyordunuz?"
Soru: "Üç çocuğunuz var, değil mi?"
Cevap: "Evet."
Soru: "Kaçı erkek?"
Cevap: "Erkek yok."
Soru: "Hiç kızınız var mı?"
Soru: "Merdivenler alt bodruma iniyor dediniz, değil mi?"
Cevap: "Evet."
Soru: "Peki bu merdivenler yukarı da çıkıyor muydu?"
Soru: "Bay ___, geçen yaz kusursuz bir balayına çıktınız, değil mi?"
Cevap: "Evet, Avrupa'ya..."
Soru: "Eşiniz de sizinle geldi mi?"
Soru: "İlk evliliğiniz niçin sona ermişti?"
Cevap: "Ölüm sebebiyle."
Soru: "Kim ölmüştü?"
Soru: "Şüpheliyi tarif edebilir misiniz?"
Cevap: "Orta boyluydu, sakalı vardı."
Soru: "Erkek miydi yoksa kadın mı?"
Soru: "Bugüne kadar kaç ölü üzerinde otopsi yaptınız, doktor?"
Cevap: "Bugüne kadarki bütün otopsilerimi ölüler üzerinde yaptım."
Soru: "Bütün cevaplarınız sözlü olmak zorunda, anlaştık mı? Şimdi, hangi okula gidiyorsunuz?"
Cevap: "Sözlü."
Soru: "Otopsiye başladığınız zamanı hatırlıyor musunuz?"
Cevap: "Aksam 8:30 civarında başladık."
Soru: "Bay___ o esnada ölü müydü?"
Cevap: "Hayır, sandalyeye oturmuş neden otopsi yaptığımı merak ediyordu."
Soru: "İdrar örneği verme imkanınız var mı?"
Cevap: "Kendimi bildim bileli yapabilirim."
Soru: "Otopsiye başlamadan önce Bay ___'in nabzına baktınız mı doktor?"
Cevap: "Hayır."
Soru: "Kalbini dinlediniz mi?"
Cevap: "Hayır."
Soru: "Nefes alıp almadığını kontrol ettiniz mi?"
Cevap: "Hayır."
Soru: "O halde siz otopsiye başlarken Bay ___ hala yaşıyor olabilir, değil mi?"
Cevap: "Hayır."
Soru: "Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz, doktor?"
Cevap: "Çünkü adamın beyni masamın üstünde bir kavanozun içindeydi."
Soru: "Yine de hasta hala yaşıyor olamaz mıydı?"
Cevap: "Evet, hatta şu anda bir mahkeme salonunda avukatlık yapıyor olabilir."
Cep Telefonu Geyikleri |
Pire itte, cep telefonu yiğitte bulunur.
Yiğidin cep telefonu meydandadır.
Alışmadık cepte telefon durmaz.
Anadan geçilir, cep telefonundan geçilmez.
Ey cep telefonlu Türk Gençliği...
Arsızın yüzüne tükürmüşler,"Kapsama alanı dışındayım" demiş.
İnsanı dert, cep telefonunu kart oldurur.
Bir cep telefonlu Türk, dünyaya bedeldir.
At olur meydan kalır, yiğit olur cep telefonu kalır.
Boşboğazı cehenneme atmışlar,"cep telefonum nerede?"demiş.
Çingeneye beylik vermişler, önce cep telefonu almış.
Cep telefonlu çoban, yoksul beyden yeğdir. .
Denize düşen cep telefonuna sarılır.
Dilenciye cep telefonu vermişler, kartını beğenmemiş.
Cep telefonumu isteme benden, buz gibi soğurum senden.
Erkeğin kalbine giden yol cep telefonundan geçer.
Haydan gelen cep telefonu, faturasına gider. .
Ben sporcunun zeki, çevik, cep telefonlu ve ahlaklısını severim.
Ayranı yok içmeye, cep telefonu ile gider ...
Görmemişin cep telefonu olmuş, tutmuş antenini koparmış.
|
Masum Varsayimlar |
|
Otobüslerdeki "tehlike anında kolu el ele çeviriniz" (ki bööle bile yazmıyo) yazısını her gördüğümde otobüsteki herkesin elele tutuşup, ve birinin lider olup kolu onun çevirmesi gerektiğini sanırdım.
Bir de herhalde kapıya gelindiğinde mutlaka zile basılmasını gerektiğini sanıyordum ki,boyum yetişmediğinden duvara parmağımı basıp "zelllll" diye bağırırdım filmlerde Kızılderililere yerli dendiği için onları Türk sanırdım bi keresinde, 3-4 yaşlarındayken, mutfağa girmiştim ve ömrümde ilk defa kadayıfla karşılaşmıştım: annem kadayıf yapmıştı ve ben de kadayıfı babam zannettim çünkü babam kıllı bir insandı ve annemin babamı öldürdüğünü sonrada yemek yaptığını düşünmüştüm, babamın piştikten sonra kıllarının o hale geldiğini zannedip babam eve gelene kadar mutfakta oturup ağlamıştım, annemin cok kızdığını hatırlıyorum.
Annemi ziyaretçiler dizisinden biri zannederdim. uzaydan gelen bi visitors annemi öldürmüş ve yerine geçmiş diye suratından maskesini çıkarmaya çalışıp annemin suratını yolardım.
Zeki Müren'i zekim üren sanırdım..ne demekse....
Pırasayı soğanın abisi sanırdım Andımızın 'yurdumu milletimi özümden çok sevmektir' bölümünü üzümden çok sevmektir sanırdım, kafa patlatırdım işin mantığına Anıtkabir'i bir başkan mezarları serisinin ilk üyesi sanır ve Kenan Evren'in anitka-iki'ye gömüleceğine inanırdım ayrıca bir "kültabisi"nin var olduğuna da inandım hep içten içe.
Lar diye bi deniz var sanırdım.. "Korkma sönmez bu Tafak larda yüzen al sancak" dan kaynaklı.. dolayısıyla bu mısraları toyle yorumlardım Lar'da yüzen bir al sancağın, Şafağın sönmesi konusunda endişe etmemesi gerekir.
Televizyondaki spikerlerin de bizi gördüğünü sanırdım, bunu anlamak ve açıklığa kavuşturmak için bir gün koltuğun arkasına saklandım, planım spikeri punduna getirip beni aradığını ve kafasını oynattığını yakalamaktı ama nereye saklanırsam saklanayım, ne kadar gizlice kafamı dışarı çıkartıp televizyona bakarsam bakayım spiker hep beni görüyor, gözümün içine bakıyordu. Sonra babama sordum, öğrendim.
İn cin top oynuyo dediklerinde de, incin adında (Ayşe, Fatma gibi) bi kızın top oynadığını sanırdım. bi türlü anlayamazdım. eee top oynuyo da nooluyo ben de oynuyorum derdim kendi kendime Taksim'deki kat otoparkını, katoto isimli bi Japon devlet büyüğü adına yapılmış "katoto parkı" sanırdım, hep oraya gidip oynamak isterdim Bezirgan başı adlı oyunu hep vezirgen başı diye idrak ederdim. Son zamanlara kadar da öyle sanıyo idim..ulan bi kerede sormamışım kendime şu zamana kadar nedir ki bu vezirgen başı, bi manası var mı acaba diye..
Futbol maçlarında, hakem sarı veya kırmızı kart gösterdiğinde, birisinin futbolcuya kart gönderdiğini ve herkesin merak içinde hakemin etrafına toplaşıp, kartı okumasını beklediğini sanırdım
|
Çıkma Teklifleri |
|
Bu soruya bir bayanın verebileceği cevaplar ve bu cevapların gerçek anlamları :
1-Olmadığı için üzgünüm; ama lütfen arkadaş kalalım.
(İstediğin şey mümkün değil. Ama yanımda olmaya devam et. Beni evime getirip götürecek, güldürüp-eğlendirecek, eğlence yerlerinde eşlik edecek, faturalarımı yatıracak ve tamirat işlerimi yapacak birisine ihtiyacım var. Merak etme; bir erkek arkadaşım olduğunda da arada sırada ararım seni.)
2 - Ama ben seni kardeşim gibi görüyorum.
( Bir daha asla bu konuyu gündeme getirme.)
3- Duygusal sorunlarım var; önce onları çözümlemem gerek.
(Senden başka birkaç kişi daha var; ama bir türlü karar veremiyorum.)
4 - Böyle bir ilişki için henüz hazır değilim.
(Henüz alemlerin tadını yeterince çıkaramadım. Beraber olmak istediğim birkaç yüz kişi daha var. Beklemeye devam et. Daha iyisini bulamazsam belki gelirim...)
5- Seni yeterince tanımıyorum.
(Tipin falan tamam ama ya diğer özelliklerin? Araba senin üzerine mi? Evin-yazlığın var mı? Kaç para kazanıyorsun? Bankada paran var mı, vs...)
6- Teklifine sıcak bakıyorum ama şimdi olmaz. Zamana bırakalım...
(Saz heyetinde on sekizinci keman olarak çalmaya devam et. Gencim, güzelim, çekiciyim. Bunların tadını en dibine kadar çıkarmak istiyorum; diğer taraftan senden daha iyi birisini bulamamaktan da kaygılanıyorum. Gözaltı torbalarım ortaya çıktığında kabul edeceğim.)
7- Seni seviyorum. Ama ben çok seçici birisiyim; kolay kolay beğenmem. Hemen karar vermemi bekleme.
( Ben İngiltere kraliçesinin soyundan geliyorum. Bana layık olmak çok zordur. Süpermen - Brad Pitt - Prens Rainer - Bill Gates karışımı bir erkek arıyorum. Güç, karizma, zenginlik, zeka, statü, fizik, kimya, falan hepsi bir arada olmalı. Kız kurusu olmak pahasına da olsa arayacağım. Eğer bulamazsam can simidim olursun, değil mi kerizciğim?..)
8- Hayatım şu anda karmakarışık, ısrar etme.. Ben seni ararım.
(Birkaç erkeği aynı anda idare ediyorum. Fazla kurcalama. Habersiz eve gelmeye falan da kalkma, ikimiz de dayak yeriz valla... )
9- Aşk bana göre değil...
( Kendime güvenim yok. Bir ilişki sürdürmek için çaba harcamaktansa evde televizyon izleyip, pasta-börek yerim. Nasılsa ailem zamanı gelince birisini bulur.)
10- Aynı işyerinde çalıştığım biriyle birlikte olamam.
(Hiç tipim değilsin. Ama ileride yöneticim olursun da burnumdan getirirsin diye açık açık söyleyemiyorum.)
11- Şu sıralar kariyerime konsantreyim.
(Yaptığım iş dışında hiçbir konuda söyleyecek sözüm yok.)
12- Ben nişanlıyım.
(Ne güzel eğleniyorduk. Neden üzerime geldin ki sanki. Sonunda doğruyu söylemek zorunda kaldım işte...)
13- Evet, kabul ediyorum...
(Dürüst bir bayan)
14- Hayır, kabul etmiyorum.
(Dürüst bir bayan daha)
Medya Kıyameti Nasıl Duyururdu |
|
Sabah: Biz Öldük!
Dünya Gazetesi: IMKB'de endeks bir daha yükselmeyecek.
Hafta Sonu: Ayhan Işık ile Hülya Avşar gizlice buluştular
Boxer: Ayın hurisi
Carrefoure Bülteni: Gerçekten Son İndirim
Fanatik Gazetesi: Bu maçın galibi yok!
Hürriyet, Ertuğrul Özkök: İyimserliği elden bırakmayalım, hiç olmazsa cehennemde ısınmak için yakıt parası yok!
Milliyet, Meral Tamer: Zebaniler, delik kazanların üreticisini Şeytan'a şikayet etti.
Blue Jean: Kızlar, kuponu doldurup gönderen ilk 10 kişi James Dean'le yemek yeme şansı elde edecek.
Bilim Teknik: Evren hakkında bütün bilmediklerimiz...
Oyun dergisi: Game Over
Elle: Yargı gününde anında 10 kilo verin!
Para: Kıyametten kar yapmanın 100 yolu
Star Gazetesi: Şok! Kandırıldık, Şeytan aslında iyiymiş!
Show TV, Reha Muhtar: Sayın Zebani, kazanların yanında terlemiyor musunuz?
ATV : Mahşer yerinde fordçuluk çok yaygın, izliyorsunuz sayın seyirciler, bıyıklı bey, nasıl arka saflarda çalışıyor...
Kanal D: İzliyorsunuz sayın seyirciler, kazanların içi bir volkan gibi, insanlar bağrış çağrış yanıyor, kızarıyor...
Aktüel: Mahşer günü yanınızda olması gereken 2 şey: Sevaplar ve Isıya dayanıklı elbise
Auto Show: Sırat köprüsünde saniyede 100 km.ye ulaşan son model arabalar
Arena, Uğur Dündar: Cennete rüşvetle kaçak giren günahkarların tüyler ürperten dosyası
Başbakanlık, Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi: Devletimiz, bütün yaraları saracaktır!
|
|
Çıldırtan Müşteri |
|
Tüketici hakları konusunda Müşteri her zaman haklı mı? sorusunu irdelerken çeşitli ülkelerdeki mahkemelik olayları araştırmışlar ve bulunan belgelerden birisi. Olay gerçek... WordPerfect (Bilmeyenler için yazıyorum, bilgisayarı -elektrikli- daktilo gibi yapan bir programın yapımcısı)... Bu şirketin müşteriye yardım hattında banda alınmış bir telefon konuşmasını okuyacaksınız: Bu konuşma sonrası WordPerfect görevlisi işinden kovuluyor. Kovulan görevli WordPerfecti kendisini "Gerekçesiz" işten çıkardığı için mahkemeye veriyor. İste bu konuşmanın deşifresi. -WordPerfect yardım hattı,
-buyurun, nasıl yardımcı olabilirim.
-WordPerfect`te bir sorun oldu.
-Nasıl bir sorun?
-Yazı yazıyordum, birden bütün kelimeler gitti.
-Gitti mi?
-Yok oldu!
-Ekranda şu anda ne görüyorsunuz?
-Hiç bir şey.
-Hiç bir şey mi?
-Yazdığım hiç bir şey ekrana çıkmıyor.
-Hala WordPerfect programında mısınız yoksa programdan çıktınız mı?
-Bunu nereden bileyim.
-Ekranda bir "C" harfi görüyor musunuz?
-Bir "hece" mi..
-Boş verin. Ekranda yanıp sönen bir çizgi var mı?
-Söyledim ya hiç bir şey yazmıyor.
-Monitör üstünde yanan bir lamba var mı?
-Monitör ne?
-Ekranı olan yer, televizyon gibi.. Çalıştığını gösteren küçük bir lamba var mı?
-Bilmiyorum.
-Monitörün arkasına bakın, oraya bir elektrik kablosu giriyor olması lazım. Görebiliyor musunuz?
-Evet.
-Harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriğe bağlı mı bana söyleyin.
-Bağlı.
-Harika. Monitörün arkasına bakınca bağlı olan tek kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi?
-Görmedim.
-Tekrar bakar mısınız, ikinci bir kablonun da bağlı olması lazım.
-Evet buldum.
-Tamam, şimdi onu takip edin bilgisayara bağlı mı diye bakın.
-Kabloya ulaşamıyorum.
-Ulaşmayın, bağlı mı diye bakabilir misiniz?
-Olmuyor.
-Bir şeyden destek alıp eğilip bilgisayarın arkasına baksanız...
-Eğilmek dert değil, karanlık olduğu için bakamıyorum.
-Karanlık?
-Ofisin ışıkları kapalı, pencereden gelen ışık yetmiyor.
-Ofisin ışıklarını yakın.
-Yanmaz.
-Neden?
-Elektrikler kesik.
-Elektrikler mi kesik. Tanrım..! (kısa bir sessizlik) Bilgisayarın kutusu, kitapları her şeyi duruyor mu?
-Evet dolapta.
-Şimdi bilgisayarı sökün, aynen aldığınızdaki gibi paketleyin ve aldığınız dükkana iade edin.
-Durum bu kadar kötü mü?
-Korkarım öyle!
-Peki tamam. Onlara ne diyeceğim?
-"Ben bilgisayar kullanamayacak kadar aptalım" diyeceksiniz. işte böyle, kolay gelsin....."
|
Meftanin Son Sözleri |
|
-Lan olum Rus ruleti öyle mi oynanır dur da göstereyim.
- Teker teker gelin layn...
- Sevgilim, abin bizi böyle görse ne yapardı?
- Korkma, bu tünelden yıllardr tren geçmiyor...
- Abi çevremizde fazla polis yok, teslim olmayalım, kaçalım abi...
- Geeel, geeel, sağ yap gel.
- Abi çok seri bi araba bu yaaa...
- Demek piranha dedikleri şey bu. Hiho, bak Hulusi abi bıyıkları ile oynuyom bi şey olmuyo.
- O irmikleri neden aldın Nurhan, helva mı yapıcan? Niye?
- Burası Fener tribünü değil mi?
- Bah bah bah hala uzunlarla geliyo...
- Müjdemi isterim Turhan abi bi kızın daha oldu.
- Ordular ileri... Allah, allah, allah, allah...
- Kim bekler lan yeşilin yanmasını?!
- Bekle Cemşit abi ben bi dalıp çıkıcam.
- Hala karlı gösteriyor mu hanım?
- Elektrikçiye ne gerek var canım, ben hallederim.
- Gel abi burası boyu geçmiyo.
- Vakkas abi. Senin için öyle böyle diyorlar, doğru mu?
- Hihoha... Bak gelen şey köpekbalığına ne kadar da benziyor.
- Rasim abi, kafesin kapısı kapalı değil mi?
- Baba... Ben hamileyim.
- Yapma Satılmış abi, şeytan doldurur.
- Bu külüstür essahtan 200 yapıyor mu?
- Semra'cığım bak arabanın ibresi 200'ü gösteriyor.
- Ben öldükten sonra tablolarım çok para edecek Ayşegül..
- Boğaza gelip temiz hava almayı iyi akıl ettik... Çocuğum oynama şu arabanın el freniyle...
- Doktora neyim gerek yok. Beni üfürükçü Sabit hocaya götürün.
- Ohooo doktorun her dediğini yapsak açlıktan ölürüz birader. Hadi yeyin yeyin afiyet olsun...
- Ulan, biz bugüne kadar kaç bomba imha ettik be! İşimi bana mi öğretiyon, lavuk! Kes şu mavi teli!
- Sayın seyirciler! Simdi en büyük numaraya geldik. Aslanın ağzını açıp, başımı içine sokuyorum.
- Burası eskiden mayın tarlasıymış ama artık bi tane bile kalma...
- Havlayarak üzerimize geliyor, çünkü bu cinsler çok insan canlısıdır.
- Paraşütü en aşağıda ben açacağım.
- Komutanım, pimini çektikten sonra kaça kadar sayıcaktık?
- Olum bu mantarlar zehirli değil, bak ben nasıl yiyorum.
- Amma keskin virajmış yav!!
- Dikkat kaptanınız konuşuyor: Eşhedü en la ilahe illallah ... (Pilot Temel)
- Önüne baksana lan! Ne çarpıyon omzuma?
- Bu kadar korkma canım! Bu yılanların hepsinin zehirleri alınmış.
- Uçağın pervanesini görüyon mu? O kadar hızlı dönüyo ki sankim dönmüyomuş gibi.
- Kaplanlar da aynı kedi yavruları gibidir. Bak böyle gıdışından sevicen bak iyi bak...
|
Delikanlının İnternet Lügatı |
|
* Internet
Abi resimler var, yazılar var, aradığın her şeyi buluyormuşsun. Yani ben daha bulamıyorum ama söylüyorum buluyorlar. Manita resimleri desem offff, offff. Tofaş'ın bile sayfası var. Bi de bunun denizde yapılanı varmış, sörf, mörf gibi bişi, onu da araştırıyorum.
* www
Bunlar her gördükleri yere www yazıyorlar. Bir bilgisayar görür görmez hemen bu ecnebi harfe 3 kere basın. Beni utandırmayın.
* Nikneym
Alemde bi yamukluk olmasın diye kendilerine takma isim alıyolar.
Gazoz Ömer'in gazoz'u, Patinaj Ali'nin patinajı gibi.Bize yakışmazzz, ben "Davut".
* Çet
Şimdi burada bir sürü aklı evvel birbiriyle tanışıp saatlerce geyik
yapıyorlar, yengelerle tanışıyorlar, bi nevi muhallebici yani.
* Site
Bildiğiniz site işte uzatmayın.
* Tıklamak
Abi laf bana çok ters geliyo. Ne o öyle oraya tıkla, buraya tıkla.
Erkek adam tıklamaz, BASAR. Ne öyle tık tık.
* Emesen
Çet'te tanıştığımız yengelerimizle özel durumlarda konuşmak için
icad edilmiş. İyi alet de, ne o öyle papatya ayağı?
* Davlod (indirmek)
Bakmayın kızıyorum ama habire "şunu indirdim, bunu indirdim" diyip duruyolar. Henüz bi vukuatlarına şahit olmadım ama..
* imeyl
Posta kutusu gibi bir yer. Ama pek işe yaramıyo. 10 gün önce bizim memlekete bi mektup attım bununla hala almamışlar.
* Hit
Bu kesin İngilizce'dir dedim. Açtım sözlüğü baktım. Bu herifler
dövüldükçe seviniyorlar.
|
Minibüs Yazıları |
Gönlünde yer yoksa bana güzelim; fark etmez ben ayakta da giderim.
Bir sana, bir de sabah uykusuna hastayım.
Karayollarında değil, senin kollarında öleyim.
Vur kalbime hançeri, yüreğim parçalansın; fazla derine inme, çünkü orda sen varsın.
Rampaların ustasıyım, gözlerinin hastasıyım.
Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza.
Öyle birini sev ki, sen ölünce o hiç yasamasın.
Sen gökyüzünde doğan güneş, ben yollarda çilekeş.
Ben bir kadını sevdim mi gözüm gibi bakar, ilah gibi taparım; ama ki bir yanlışını görmeyeyim bir bidon benzin döker çatır çatır yakarım.
Yollar gidişime, kızlar duruşuma hasta.
Burma burma bıyıklarım, Tarkan seni ayıklarım.
Gözlerin var ya, benim olacaksın delikanlıca
Gidişine kızlar, duruşuna yollar hasta
Rampaların ustasıyım gözlerinin hastasıyım..
Önünü görmeden sollama, eve acı haber yollama...
Sollama beni, sollarım seni!
Hadi, hayırlı yolculuklar abi..
Kuzu kurdun, yol Ford'un...
Gözerin güzel ama bakmasını bilmiyorsun
Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza!
Dünya dikenli bir hayat, sevenlerde mi kabahat?!
Çilemse çekerim, kaderimse gülerim
Alırsın Ford, olursun Lord
İstedim vermediler; sen şoförsün dediler!
Rampanın atmacası
Gas, fren, şanzıman halin duman
Aşk çekenin yol gidenin!
Yaklaşma toz olursun, geçme pişman olursun
Uzaktan seveceğim, senin haberin olmayacak
Sollama beni, mahcup ederim seni!
Tek rakibimiz, Türk Hava Yolları
Dünya delikanlı olsaydı yuvarlak olmazdı.
Bir sabah uykusuna doyamadım bir de sana
Bana öyle melun melun bakma güzelim, biliyorum birazdan sen de ineceksin!...
Boşuna uğraşma okumak için, cam çatlak diye yapıştırdık bunu
Müşteri Memnuniyeti |
|
Operatör: "Pizza Hat'ı aradığınız için teşekkürler."
Müşteri: "Helloo, sipariş verebilir miyim.."
Operatör: "Önce özel kart numaranızı alabilir miyim efendim?"
Müşteri: "Bir dakika...... 6102049998-45-54610"
Operatör : "Evet... siz... Bay Singh'siniz ve 17 Jalan Kayu'dan arıyorsunuz. Ev numaranız 40942366, ofisiniz 7645 2302 ve mobil telefonunuz 014 266 2566. Hangisinden arıyorsunuz efendim?"
Müşteri: "Evden! Bütün numaralarımı nereden biliyorsunuz?"
Operatör : "Sisteme bağlıyız efendim"
Müşteri: "Bir deniz ürünlü pizza istiyorum..."
Operatör : "Bu iyi bir fikir değil efendim!"
Müşteri: "Nasıl yani?"
Operatör : "Tıbbi kayıtlarınıza göre tansiyonunuz ve kolesterolünüz oldukça yüksek efendim."
Müşteri: "Nasıl?... Peki ne almalıyım?"
Operatör : "Low Fat Hokkien Mee Pizza'mızı deneyin. Seveceksiniz."
Müşteri: "Seveceğimden nasıl emin olabi lirsiniz ki?"
Operatör : "Geçen hafta kütüphaneden "Popüler Hokkien Yemekleri" kitabını almıştınız efendim."
Müşteri: "Tamam; teslim oluyorum... Ondan bana 3 aile boyu gönderin lütfen. Ne kadar tutuyor?"
Operatör : "10 kişilik aileniz için bu yeterli olacaktır efendim. Toplam 49.99$"
Müşteri: "Kredi kartıyla ödeyebilir miyim?"
Operatör : "Maalesef nakit ödemeniz gerekecek efendim. Kredi kartınız limitini doldurmuş ve geçen yılın kasımından beri bankanıza 3720,55$ borçlusunuz. Buna ev kredisi ödemeleriniz de dahil değil."
Müşteri: "Sanırım adamınız buraya gelmeden önce yakındaki bir ATM'den nakit çekmem gerekecek."
Operatör : "Yapamazsınız efendim. Kayıtlarınıza göre bugünkü nakit çekme limitinizi doldurmuş durumdasınız."
Müşteri: "Önemli değil, siz pizzaları gönderin.
Adamınız gelene kadar parayı ayarlarım. Gelmesi ne kadar sürer?"
Operatör : "Yaklaşık 45 dakika efendim.; ama bu kadar beklemek istemiyorsanız E11213 plakalı Scooter'ınızla gelip daha kısa sürede buradan kendiniz de alabilirsiniz..."
Müşteri: " Ne!"
Operatör : "Sistem kayıtlarına göre E1123 plakalı bir
Scooter motosikletiniz var..."
Müşteri: " *'!^ *%^**%^I7*"
Operatör : "Sözlerinize dikkat etseniz iyi olur efendim. Unutmayın ki 15 Temmuz 1987'de bir polise hakaretten tutuklanmıştınız..."
Müşteri: [Sessizlik..]
Operatör : "Başka bir isteğiniz var mı efendim?"
Müşteri: "Yok... Bu arada; reklamınızdaki 3 şişe bedava kolayı da gönderiyor musunuz?"
Operatör : "Normal olarak gönderirdik efendim, ama kayıtlarınıza göre siz bir diyabetsizliksiniz
Dublaj |
|
Türkçe seslendirilmiş yabancı filmleri göstermeyen televizyon kanalımız yok Allah'a şükür! Buna itirazımız yok da, biliyorsunuz bu filimler sayesinde yeni bir Türkçe türedi: "Tercüme Türkçe'si!.." İşte, üşenmedim onlarca yabancı filmi izledim ve Tercüme Türkçe'sinde en sık geçen sözcüklerden bazılarını sizler için derledim. İşte size bir güldeste:
- Kahretsin George!..
- Yapma Rita!..
- Ah çok etkilendim..
- Bu işler nasıldır bilirsin ahbap!
- Yapma dostum bilirsin işte!
- Nalet olsun, sen ne bilirsin ki?
- Nalet olası, bu harika bir hikaye!
- Ben senim kabusunum.
- Unut gitsin dostum
- Hayır tam olarak değil
- Hadi dostum, bu hiç adil değil...
- Sanırım yağmur yağıyor
- Sanırım ıslandın
- Bakalım doğru anlamış mıyım ahbap
- Seni duydum kahrolası
- Şu şüpheli zenci tam olarak neye benziyordu?
- Senin neyin var Tanrı aşkına?
- Gidip sana bir içki getireyim...
- Canın cehenneme dostum!... Hiçbir şeyi unutmaz mısın sen?
- Hadi dostum, git kendine bir hayat kur
- Hey dostum, git kendini becer
- Kendine ve bana bir iyilik yap da olanları olmamış gibi unutmaya çalış.
- Hey dostum, işte buna bayılacaksın
- Ne derler bilirsin işte ahbap
- Aman Tanrım! Aman Tanrım, işte buna inanamıyorum.
- Hiç sormayacaksın sandım.
- Pekala dostum, bu bayana merhaba de
- Tanrı kahretsin, seni seviyorum nalet olası!..
- Aman Tanrım! Nalet olası, işte bu sensin dostum!.. Evet evet sanırım bu sensin!
- Zaten abiler bunun içindir.
- Bakarsın, bazen hayatta bazı şeyler olur ve sen tamam dersin oldu işte.
- Bazen hayatta bazı şeyler olur, sonra keşke hiç olmasaydı dersin.
- Pekala, bakalım elimizde ne var?
- Ah, seni gördüğüme sevindim...
- Esmer bir Kafkas erkeğinden bahsediyoruz burada ahbap...
- Hey, çabuk biri bir doktor çağırsın hemen!
- Biri burada ne olduğunu anlatsın.
- Aman Tanrım, bütün bu insanların nesi var Tanrı aşkına.
- Ne!.. ne!.. ne!.. Hadiii!.. Hadi!.. Yapma dostum, bilirsin işte hadi..
- Geber dostum!.
Sercan Ilgaz
En güzel komik duvar yazıları |
Avrupa'dan gelen soğuk hava dalgası, ülkemizi etkisi altına aldı.. Yok abi, Avrupa bizi sevmiyor işte, kabul edelim artık!..
Uzun lafın kısası : U.L.
Oyunu ayakta alkışladım, oturacak yer yoktu...
Cinayet masası, idam sehpası, elektrikli sandalye, ölüm döşeği... Bu ev pek tekin değil hanım.. Yürü gidelim...
Zencinin biri denize düşerse ne olur? Tabii ki ıslanır..
Yumurtanı sahanda mı yersin? Yoksa deplasmanda mı?
Alfabe artık 28 harf, "O" şimdi asker!
Ağrı kesicin varda, Erciyes kesicin de var mı?
Volkswagen Pass-at , Şahsi oynama !
1 , 2 , 3 TIP!.. Hayır!?! 1, 2, 3 Mühendislik !
Her hakkı saklıymış. Bende de bunca Hakkı nerede diyordum.
Maaş 250 milyon mu? Aaa başlarım böyle işe haa..
Atı alan Üsküdar'ı geçti. Biz takibe devam ediyorum merkez. Tamam!..
Kedi ulaşamadığı ciğere mundar der. Ondan sonra "Konuşan kedi" olarak çok meşhur olur.
Kızımı ne doktorlar, ne mühendisler istedi. Bizde baktık evde kalacak,size verelim dedik, berber bey oğlum!..
Sigaraya ayrı, içkiye ayrı paramı veriyorsun. Tütün kolonyası iç...
Seni görünce gözlerim dolar, kulaklarım mark.
Kadın hakkı diye bir şey yoktur. Çünkü Hakkı erkek ismidir...
Ağlarsa anam ağlar gerisi playback yapar...
Kendim için bir şey istiyorsam namerdin Allah'ım anneme güzel bir gelin nasip et!! Aminnnnnn...
Yıkanan Ton'a ne denir? Washington!
Geçen gün bir taksi çevirdim, hala dönüyor!
Cin Ali mavi mürekkebe düşerse ne olur? Blue Jean.
Kitabım evde kaldı. Aaa ben kitabını evli sanıyordum!
Basamakta durmayın otomatik kapı çarpar, böler, karekökünü alır...
Bak Barbie'ciğim,sen daha çok TOY sun.
Türkiye'de en demokratik olay, trafik kazaları; herkes eziliyor...
Tüh!.. Amortiyi tek rakamla kaçırdım yine...
Oğlum,senin zayıflaman için daha 40 fırın ekmek yemen lazım..
Suçlu ayağa kalk!..Çocuklu bayana yer ver!..
Daha son kullanma tarihine çok var, Yavaş iç şu meyve suyunu...
Beni deniz tutar, Ali tutar, Cem tutar.. Severler beni..
Bayram değil, seyran değil.. Allah Allah!... Bir türlü çıkartamadım sizi..
Hava korsanı uçağı kaçıracaktı,yapamadı.. Çünkü; uçağı kaçırdı...
Çingeneler Amerika'yı nasıl okur? ABE DE..
Ödümü patlattın.. 80 yıla kadar ölürsem sebebi sensin.
İyi ki İtalya'da doğmamışız! Neden? Çünkü İtalyan'ca bilmiyoruz!
Sizin araba ne malı? Alman malı! Bizimki de kliMALI!
Yangın dolabını açarsan ne olur? Yang kızar...
Adamın biri yarın ölücem demış. Yarmışlar hakikaten ölmüş...
İnsanları niye kafasına su dökerek uyandırırlar? Çünkü suyun kaldırma kuvveti vardır.
Köfteyle möfte arasında ne fark vardır? Biri kıymadan yapılır diğeri mıymadan...
Geçen gün ben kamyonu sürdüm, Leonardo da Vinci...
Fransızların nesi eksiktir? "Fran"ları tabii ki!
Çok iyi göbek atan kazana ne denir? İyi oynayan kazansın!
Tem otoyoluna muz düşerse ne olur? TemMUZ...
Yerin kulağı war benim de kulağım war. Ben yer miyim? Hayır yemem...
Bir adam karısını dövüyormuş, kapı çalmış karısını dövmeye bırakmış, neden? Eşek sudan gelmiş.
Tomi'nin annesi kimdir? AnaTOMİ
Adam bilgisayar başında uyuyakalmış. Ertesi gün nezle olmuş. Neden? Windows açık kalmış.
Olimpiyatlar İstanbulda |
|
Olimpiyatlar bizimdir bizim kalacak.
kısa kısa..
* İstanbul Olimpiyatları görkemli bir törenle açıldı...Olimpiyat
meşalesine gaz verilmesi unutulduğu için yaşanan bir buçuk saatlik gecikme
süresinde, Gülben Ergen ve Pınar Eliçe dönüşümlü olarak konser
verdi...Uygur kardeşlerin esprileriyle süslenen konser sonrasında çeşitli
kafilelerden 459 sporcu Türkiye'yi terk etti.
* Olimpiyat meşalesi yakıldı fakat aniden çıkan lodos sonucu
söndü... meteoroloji yetkilileri ve spordan sorumlu devlet bakanı, canlı
yayında birbirlerini şerefsizlikle suçladılar.. Olimpiyat meşalesinin
yerine geçici olarak camekan içinde mangal ateşi konuldu.
* Olimpiyatların simge hayvani martı remzi, oyunların besinci gününe
yetiştirildi. Bilindiği gibi daha önce kedi cavit, lüfer muhittin ve deli
dana volkan düşünülmüş, son andan ihaleye simit mafyasının karışmasıyla
martıda karar kılınmıştı..
* Olimpiyatların ilk altın madalyasını atıcılık dalında porto riko
kazandı. Ödül töreninde porta rikonun ulusal marşı bulunamadı, Sezen
Cumhur Önal mikrofona ıslıkla porto finoyu çaldı.. Aldıkları aşırı alkolün
etkisiyle, hedef tahtalarına tribünden ateş eden ünlü kabadayı Gebzeli
Fuat ve dört adamı göz altına alindi.
* Olimpiyat köyüne kaçak olarak girip, sporcular için yapılan evlere
yerleşen 82 aile olimpiyat jandarması tarafından zor kullanılarak
çıkarıldı.. Memduh papatya isimli yurttaş, jandarmalara saatlerce
direndikten sonra Polonyalı iki güllecinin de yardımıyla etkisiz hale
getirildi.
* Kumkapı'da hesaba itiraz eden Nijeryalı 400 metreci Uho Maçinki,esnafla
küfürleşti.. Olayin büyümesi üzerine, koşarak uzaklaşan Maçinki, görgü
tanıklarının şahitliğiyle 400 metrede dünya rekorunu kirmiş oldu..
* Olimpiyat köyüne yolcu taşıma konusunda çekişme yasayan Bakırköy ve
Sirinevler hattı dolmuş şoförleri taşlı sopalı meydan kavgası etti, 17
kişi yaralandı..
* Kürek yarışları için Boğazda mücadele eden sporcular, panama bandıralı
bir şilebin altında ezilme tehlikesi geçirdiler..Spordan sorumlu devlet
bakanıyla boğaz geçis yetkilileri canlı yayında birbirlerini
haysiyetsizlikle suçladılar...Kürek yarışının birinciliği panama bandıralı
şilebe verildi...
* Olimpiyat köyündeki seyyar satıcıdan midye yiyen Japon sumo güreşçisi
Oka Hirro, 300$ istenmesi üzerine "ben sadece 91 tane midye yedim,bu hesap çok fazla" diyerek ortalığı birbirine kattı...Midyeci ve yedi arkadaşının
üzerine oturan sumocu,vinç kullanılarak kaldırıldı...Midyecinin daha sonra
olay yerine çağırdığı bin kadar akrabası Oka hirroyu linç etmek
istedi,facia olimpiyat jandarması tarafından önlendi!
* Bayrakların yanlış olduğunu iddia eden Cibuti Olimpiyat kafilesi,
oyunlardan çekilme tehdidinde bulundu... Kafile başkanı Aberre haiwudu,
Reha Muhtar tarafından canlı yayında ikna edildi!..
* Bu olimpiyatlarda ilk kez denenen deve güresi, Japon kale maç, üç adet
bozuk parayla elden kale yapıp gol atmaca ve surata lazer point tutma
dallarında başka ülke katılmadığı için Türkiye altın gümüş ve bronz
madalyaları aldı.
* Bayanlar maraton dalında sporcuların yanlarında koşan, ilaçlı meşrubat
ikram etmeye çalışan, ambulans süsü verilmiş minibüsle maratonda fenalaşan
bayan atletleri kaçırmaya yeltenen 6 kişilik bir çete yakalandı.
* Olimpiyat köyü içindeki minik caminin mahyasına "Yasasın olimpiyat"
yazdırılması din adamlarını birbirine düşürdü... Bir kısım uzman "spor
cana can katar, toksin ve mikrobu atar, bu slogan caizdir" derken karşı
görüşte olanlar "Hıristiyan icadının reklamını yaptırmayız, olimpiyat iyi
bi şey olsaydı 4 yılda değil, her yıl, her an yapılırdı" seklinde
konuştular.
* Yasadışi olarak düzenlenen olimpik toto oyununda bahis miktarlarının
yükselmesi üzerine,macar 4x100 ekibinin yariştan çekilmesi için mafya
devreye alındı...Ekibin ısrar etmesi üzerine, 4 atletten biri kaçırıldı. Macar ekibi yarişin ancak ilk 300 metresine katılabildi...
* Yüzmede 200 metre kelebek dalında yapılan yarış sırasında havuza atlayan
iki temizlik görevlisi hakkında soruşturma acildi....Görevlilerden Yaşar
Optikoğlu "ne vaa bunda? bi zararımız olmadı ki insancıklara,azicik
çimiveedik...gosgoca havuzun nesini paylaşamıyonuz?..bu memleket bizim
deel mi gizannem" şeklinde bir savunma yaptı...
* TEM otoyolunda yapılan bisiklet yarişlari yolun bozukluğu yüzünden
zincirleme kazayla sonuçlandı...Sözde ilk yardim ekipleri tarafından
bisikletlerin 42 tanesi çalındı.
* 2008 İstanbul Olimpiyatları görkemli bir kapanışla planlanandan 8 gün
önce sona erdi...Türkiye 2012 olimpiyatlarına da talip olduğunu
açıkladı... Yaklaşık 250 ülkede sporun yasaklandığı öğrenildi.
SERCAN ILGAZ
|
Osmanlıda İnternet |
|
* gorev cubugu: degnek ul vazife
* cift tiklama: tikirti ul tekerrur
* administrator: sahip-ul edevat
* software: edevat ul yumusak`
* hard disk:edevat ul civanmert
* anti spyware : mudafa ul hafiye
* mouse: zindik faresi
* klavye: taht ul hurufat
* power supply: kuvvet macunu
* my documents - hazine i evrak
* internet: allame-i ulul arz
* google:kasif-ul ali
* google earth:seyr ul arz, kasif ul arz
* denetim masasi: sehpa-i saltanat
* cd- rom - pervane ul hafiza
* ekran: perde ul temasa
* kasa: kaide
* enter: duhul
* virus: deyyus
* antivirus - akinci
* msn : elci
* hacker: deyyus-ul-ekber
* hata raporu: malumat-ul kabahat
* mail server: divan-ul mektubat
* messenger: havadisci
* chat : muhabbet ul zabi
* ctrl alt del : has timar zeamet
|
|
Popüler Yalanlar |
|
Ben zaten anlamıştım.
Önemli olan ruh güzelliği canım.
Senden başka kimseyi sevmedim.
Aaaa.Hoşgeldin.Ben de şimdi sana geliyordum.
Abi İş Yarın tamam.
Öğle tatili yapmıyoruz.
Şimdi ben de seni arayacaktım.
Orijinal yedek parçası.
Telefon şehirler arasına kapalı abi be.
Burada torpil geçmez kardeşim.
Valla girilmez levhasını görmedim memur bey.
Yemeğe kalsaydınız.
Çok üzüldüm.
Her bedene uyar abla.
Davetliydik ama gitmedik.
Kızımızı ne doktorlar ne mühendisler istedi...
Herkese eşit zam yapıldı.
Hatırası var.
Sen her şeyin en iyisine layıksın.
Biz sadece arkadaşız.
O benim ağabeyim gibiydi.
Ben zaten böyle olacağını biliyordum.
Emrin olur.
Arkasından değil, burada olsun yüzüne de söylerim.
Bilsem söylemez miyim???
Ayıp ettin valla kimseye söylemem.
Kolay gelsin herkese.
Aradım valla yoktun...
Kusura bakma güzelim, bizde de hiç bozuk kalmadı.
Yolda lastik patladı.
Çok kolay bir ders. Ben hep 100 alırdım.
Baba, bu dönem kitaplar çok tuttu.
Yedi göbekten İstanbulluyuz.
Üç saatte Ankara'ya indik.
Çok yakın ahbabım olur.
Elimizde büyüdü.
Orada durumunu toparlamış. Paraya para demiyormuş.
Paranın ne önemi var mühim olan insanlık.
Abi sen kapat, ben hemen arıyorum.
Çocuğu gönderdim bile, birazdan sende.
İmkansız, daha ucuza bulamazsınız.
Şimdi seni düşünüyordum.
Makine bozuk. (Resmi daire fotokopicisi)
Giyince açılır, merak etmeyin.
Seni sevdiğim için yapıyorum bunları.
Kapatmam lazım, ocakta yemek var.
En doğru, en hızlı, en detaylı haberler için bizi izleyin.
Biz demokrasinin bekçisiyiz.
Saat durmuş, çalmadı.
Yok canım, benim değil, arkadaşlar unutmuş.
Biz de şimdi içeri girdik.
Biz de tam kapıdaydık.
Aaa, sana en az beş e-posta gönderdim, almadın mı?
Sürekli arıyorum, düşmüyor.
Karım çok hasta, acil servise yetiştirmem lazım.
Oo hooo...çoktaaaan.
En geç haftaya hepsini öderim.
Arayacaktım ama işler çok yoğun, kafamı kaldıramıyorum.
Abi ikinci köprüde bir basmışım, kadran 225.
Bir tanesi sorun çıkarsın, hepsini geri getir.
Benim köylüm, benim çiftçim, benim memurum.
Abla tabaklar tamamıyla ithal malıdır, kırılmaz.
Kurtarmıyor abla, bak inan zararına satıyorum.
Müşteri: Garson bey kadayıf taze mi? Garson: Tabii beyefendi, daha bu sabah çıktı.
Elimde kalmamış beyefendi, siz girmeden biraz önce son parçayı sattım.
Çok yakışmış...
Telefon kapalı değildi... Demek çekmemiş. Hay Allah!!!
Aslında sorular çok kolaydı.
Ben mi onu seviyormuşum. Daha neler gıcık oluyorum ben ona ya...
Ders çalışıyorum...
Canım bilerek olmadı ya..
Ben ders çalışsam ooohoo...
|
Fil Avı |
|
MATEMATİKÇİLER
Matematikçiler fil avlamak için Afrika'ya giderler; fil olmayan her şeyi dışarı atıp geri ne kalırsa, onu avlarlar.
DENEYİMLİ MATEMATİKÇİLER
Bir önceki adımdaki işlemi yapmadan önce, en az bir filin bulunduğunu ispat ederler.
MATEMATİK PROFESÖRLERİ
En az bir filin bulunduğunu ispat ederler; ve onun bulunup yakalanma işini yüksek lisans öğrencilerine ödev olarak verirler.
BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ
1. Afrika'ya git.
2. Ümit Burnundan başla
3. Düzenli bir şekilde tüm kıtayı doğudan batıya tarayarak kuzeye doğru ilerle.
4. Her tarama adımında; 4a. Görülen tüm hayvanları yakala 4b. Her yakalanan hayvanı bilinen bir fille karşılaştır. 4c. Bulunca dur.
DENEYİMLİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ
Yukarıdaki algoritmanın durmasını garantilemek için Kahire civarına önceden bir fil yerleştirirler.
ASSEMBLY DİLİ PROGRAMCILARI
Bu algoritmayı, ellerinin ve dizlerinin üzerinde emekleyerek izlemeyi tercih ederler.
DONANIM MÜHENDİSLERİ
Afrika'ya gidip, rengi gri olan hayvanları rast gele yakalamaya başlarlar. Ağırlığı, daha önceden bilinen bir filinkinden yüzde on beş fazla veya az bir hayvana rastlayınca dururlar.
EKONOMİSTLER
Bu meslek grubundakiler fil avlamazlar; ancak yeterli ücret ödendiği takdirde, fillerin kendi kendilerini avlayacağını düşünürler.
İSTATİSTİKÇİLER
Peş peşe N kez rastladıkları hayvana "FİL" adını verip, onu avlarlar.
MÜŞAVİRLER
Fil avlamazlar. Aslında hiç bir şey avlamazlar; Ama, fil avlamak isteyen insanlara saat ücreti karşılığında tavsiyede bulunurlar.
YÖNEYLEM ARAŞTIRMACILAR
Avcının şapkasının büyüklüğü ile kullanılan mermilerin renginin fil avlama stratejileri üzerindeki etkisini araştırırlar. Tek istedikleri, birilerinin kendilerine "fil" adı verilen nesneyi tanımlamasıdır.
POLİTİKACILAR
Fİl avlamazlar; sadece sizin avladığınız fili kendi seçmenleriyle paylaşırlar.
AVUKATLAR
Fil avlamazlar. Sadece fil sürüsünü izleyerek, sürünün ardında bıraktığı gübrenin mülkiyetinin kime ait olduğunu tartışırlar.
ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER
Geniş kapsamlı "fil avlama" stratejileri oluştururlar; ancak bu çalışmaları sırasında fillerin; tarla farelerine benzeyen, sadece sesleri biraz daha kalın olan yaratıklar olduğunu kabul ederler.
KALİTE KONTROL DENETÇİLERİ
Fillerle ilgilenmeyip, avcıların jipe eşyalarını yüklerken yaptıkları hatalarla uğraşırlar.
SATIŞ TEMSİLCİLERİ
Fil avlamazlar. Tüm zamanlarını yakalamadıkları filleri satmaya çalışarak ve sezon açılmadan 2 gün önce malı teslim edeceklerini iddia ederek geçirirler..
BİLGİSAYAR YAZILIMI SATICILARI
Yakaladıkları ilk hayvanı sevk edip, "fil" faturası keserler.
BİLGİSAYAR DONANIMI SATICILARI
Tavşan yakalayıp; bunları griye boyayıp "Masa Üstü Fil" diye satarlar.
|
|
Reha Muhtar Klasikleri |
|
Bir yüzücü 350 tonluk bir gemiyi çekmiştir. Muhtar sorar:
- Nasıl çekiyorsunuz gemiyi?
- İnanç meselesi. İçinizde bunu hissetmeniz gerekir.
- Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi?
Muhtar bazen anlamakta zorlanır:
-Doğuştan kör olduğunuzu anladım da beyefendi, küçükken de gözleriniz görmüyor muydu onu soruyorum?
Dağcılar donmak üzereyken kurtarılmıştır ve Muhtar oldukça kısa ama bütün merak ettiklerimiz soruların cevabı niteliğinde bir soru sorar:
-Soğuk muydu?
İtalya muhabiri Muhtar'a bildiriyor:
- İtalyanlar Fatih Terim'e kurtarıcı anlamında 'Salvatore' diyorlar...
- Yani O'na kurtarıcı diyorlar, öyle mi?
- Evet. 'Salvatore' diyorlar...
..Ve Muhtar, her zaman anlama zorluğu çeken biz izleyicilere olayı açıklar:
- Gördüğünüz gibi sayın seyirciler... İtalyanlar Fatih Terim'e kurtarıcı anlamında 'Matador' diyorlar...
Muhtar cenaze haberi verir:
-Salı günü kılınacak cuma namazından sonra defnedilecek cenaze...
Adam karısını boğarak öldürmüştür. Muhtar'ın ilk sözü:
- Efenim başınız sağ olsun...
Alparslan Türkeş'in cenaze töreni. Muhtar anlatır:
- Cenaze töreninde sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı...
Kadın bıçaklanmıştır. Muhtar canlı yayında gerçeklerin peşindedir:
-Sizi öldürebildi mi efenim?
Mahkumlar tünel kazarak kaçar.. Muhtar sorar :
- Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar?
Bir okul müdürü cinsel tacizle suçlanır...
- Sen benim sözümü bile kestiğine göre kim bilir daha neler yapmışsındır.
Harika Avcı kürtaj yaptırmıştır.
- Peki, bebek şimdi nerede?
Reha Muhtar, canlı yayında Hamdi Bey'le konuşuyor.
- Sayın Hamdi Bey iyi aksamlar efendim. Sizin adınız Hamdi midir, efendim?
- Evet Hamdi, Reha Bey..
- Hamdi diyorsun.
- Hamdi diyorum çünkü nüfus kağıdımda öyle yazıyor.
- Ben nüfus kağıdınızı sormuyorum efendim. Sana soruyorum: Sizin sahte olmayan isminiz nedir?
- Hamdi.
- Yani sahte olmayan isminiz Hamdi diyorsunuz. Peki sahte olan isminiz hangisi?
- Benim sahte olan bir ismim yok!
- Ama demin sahte olmayan ismim Hamdi dediniz. Demek ki bir de sahte isminiz var. Size Yeşil diyorlar efendim. Siz Yeşil misiniz?
- Hayır Yeşil değilim.
- Öyleyse size niye Yeşil diyorlar?
- Bana Yeşil demiyorlar. Hamdi diyorlar.
- Yani inkar ediyorsunuz. Sükut ikrardan gelir Hamdi.
- Ben sükut etmiyorum, konuşuyorum ve Yeşil değilim diyorum.
- Yeşil değilim dediniz ama mosmor oldunuz. Bakıyorum şimdi de kızarıyorsun. Niye sarardın Hamdi?
- Ne oldu Hamdi Bey? Bir tuhaf görünüyorsunuz?
- Galiba delirdim. Bana bir doktor lütfen!
- Geçmiş olsun, Hamdi Bey. Size acil şifalar diliyorum.
İyi Günler Türkiye, her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsa...
|
Seni Seviyorum |
|
Seni Seviyorum : Teoride mi, pratikte mi?
Seni Seviyorum : Anlaşıldı. Tamam...
Seni Seviyorum : Ne güzel... Seninle beraber beni seven iki kişi olduk böylece...
Seni Seviyorum : Havalardandır, bana da oluyor bazen...
Seni Seviyorum : Et olarak mı, ruh olarak mı?
Seni Seviyorum : Neden? Bende benim bilmediğim bir şeyler mi var?
Seni Seviyorum : Çok hoş... Peki başka ne gibi hünerlerin var?
Seni Seviyorum : Beni bu işlere karıştırma ne olur...
Seni Seviyorum : Ben de senin, beni sevişini seviyorum.
Seni Seviyorum : Üzülme, zamanla geçer.
Seni Seviyorum : Hadi ya, çok ilginç... Eee sonra...
Seni Seviyorum : Ben de seni seviyorum. Eee, şimdi ne olacak?
Seni Seviyorum : Hayır izin vermiyorum! Bugün beni seven yarın kediyi köpeği de sever. Olmaz, ben ciddi biriyim
Seni Seviyorum : Teşekkür ederim... Bu benim için büyük bir şeref... Sevgine layık olmaya çalışacağım. Büyüklerimi sevip küçüklerimi koruyacağım.
Seni Seviyorum : Gücün bana mı yetiyor? Akranlarını sevsene!
Seni Seviyorum : Bu neye cevap olacak, neyi çözecek peki?
Seni Seviyorum : Allah razı olsun...
Seni Seviyorum : Sen aşmışsın, ben artık ne desem boş...
Seni Seviyorum : Olur paket mi olsun, burada mı seveceksin?
Seni Seviyorum : Seni seviyorumunda ekleyeceğin bir şey yoksa evlere dağılalım.
Seni Seviyorum : Beni sevmek demek, beni görmek demek değildir. Bu fani vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat sevgin ilelebet payidar kalacaktır.
Seni Seviyorum : İyi de bunun sosyal güvencesi, sigortası filan var mı?
Seni Seviyorum : O vakit ağaç dik Türkiye çöl olmasın, güler yüzün gül yanağın solmasın, ben öleyim sana bir şey olmasın. (TEMA Vakfı)
Seni Seviyorum : Ömrünü, enerjini daha faydalı işlere harcasana canım... Yazık ediyorsun vallaha...
Seni Seviyorum : Elinden başka bir halt gelmez ki zaten...
Seni Seviyorum : Utanmadan bir de bunu yüzüme karşı söylüyorsun ha... Yıkıl karşımdan...
Veee Tabi ki...
Seni Seviyorum : Ben de seni seviyorum aşkım...
SERCAN ILGAZ
Sevgi Dosyası |
|
Müşteri: Çok fazla teknik bilgim yok. SEVGİ yüklemek için ne yapmam gerekiyor?
Yetkili: İlk olarak KALBİM dosyasını açmanız lazım.Açtınız mı?
Müşteri: Evet açıldı. Ancak şu anda GEÇMİŞ_ACILAR.EXE, DÜŞÜK_GÜVEN.EXE HASET.EXE VE GÜCENME.EXE isimli programlar da çalışıyor. Onlar çalışırken SEVGİ yükleyebilir miyim?
Yetkili: Problem değil. Yüklediğiniz anda SEVGİ otomatik olarak GEÇMİŞ_ACILAR.EXE'yi silecektir. Gerçi bir süre geçici hafızada kalabilir ama artık diğer programları etkilemez. SEVGİ er veya geç DÜŞÜK_GÜVEN.EXE'yi silere YÜKSEK_GÜVEN.EXE isimli bir modül yükleyecektir. Ancak siz, HASET.EXE ve GÜCENME.EXE'yi mutlaka kendiniz kapatmalısınız. Bu programlar SEVGİ'nin yüklenmesine engel olurlar. Onları kapatabilir misiniz lütfen?
Müşteri: Tamam kapattım, SEVGİ otomatik olarak yüklenmeye başladı. Bu normal mi?
Yetkili: Evet ama unutmayın ki bu sadece temel program. Üst sürümlerinin yüklenmesi için başka KALP'lerle bağlantı kurmanız gerekiyor.
Müşteri: Haydaa... Daha şimdiden hata mesajı verdi. Ne yapmam gerekiyor?
Yetkili: Mesaj ne diyor?
Müşteri: Hata-412! Program iç sistemde çalışmıyor! Bu ne demek?
Yetkili: Endişelenmeyin, bu çok rastlanan bir sorun, çözümü de var. Hata mesajı, SEVGİ programının başka kalplerde çalışmaya hazır olduğunu ancak sizin kalbinizde çalışmadığını söylüyor. Biraz karmaşık bir programcılık dili oldu galiba... Sade bir dille şöyle diyor: 'Programın başkalarını sevebilmesi için önce
sizin kendi sisteminizi sevmeniz gerektiğini' söylüyor.
Müşteri: Peki ne yapmam gerekiyor?
Yetkili: 'Kendimi Kabullenme' isimli dosyanın içinde bulacağınız KENDİNİ_AFFETME.DOC, KENDİNE_GÜVENME.TXT, DEĞER_BİLME.TXT VE İYİLİK.DOC isimli dosyaların üzerine tıklayıp hepsini KALBİM dosyasına kopyalayın.
Müşteri: Tamam. Başka bir şey var mı?
Yetkili: Şimdi çalışacaktır gerçi ama, biz ilerisi için de tedbir alalım...
SÜREKLİ_KENDİNİ_ELEŞTİR_HAYATI_ZEHİR_ET.EXE diye çok uzun isimli bir dosya vardır. Onu bütün sistemde tarayın ve gördüğünüz her dosyadan silin, sonra çöp kutunuzdan da atarak tamamen kaybolduğundan emin olun!
Müşteri: Yaptım. Hey harika... Neler oluyor?.. KALP temiz dosyalarla doluyor. GÜLÜMSEME.MPG monitöre geldi. SICAKLIK.COM, BARIŞ.EXE ve MEMNUNİYET.COM hepsi KALP'e yerleşiyor.
Yetkili: Güzel, demek ki SEVGİ yüklendi ve çalışıyor. Şu andan itibaren her şeyle başa çıkabilmeniz gerekiyor. Yalnız telefonu kapatmadan önce son bir
noktaya dikkat çekmek istiyorum.
Müşteri: Nedir?
Yetkili: SEVGİ programı ücretsizdir. Onu ve onun tüm modüllerini tanıştığınız herkese verin. Karşılığında onlar da başkalarıyla paylaşacak ve sonunda size
tertemiz modüller olarak dönecektir... Mutluluklar...
Müşteri: Teşekkürler. Size de mutluluklar...
|
Günümüz Bedduaları |
|
Bilgi İşlem Bedduaları
Mouse'un kırıla.
Tıklayamayasıca...
Hatların kopa da hiç bir yere bağlanamayasın.
Disk'lerin "crash" ola...
File'larına virüs bulaşa...
Networklerden atılasın.
Database'in patlaya...
Security key'lerin deşifre ola.
Back-upların bozulsun da geçmişe dönemeyesin.
Kartuşun bite
Ekonomik Beddualar
Repo'da açığa düşesin, faiz sana zarar yaza.
İMKB 100 endeksin 1600 direncini kıramaya.
Uygun kur bulmaya, pozisyon açığına düşesin
Reuters'in arızalana, rate'leri izleyemeyesin.
Paran aracı kurumda kala, iç edile; Dövize endeksli kredi alasın.
"Zede"lenesin Merkez Bankası para piyasalarına müdahale ede.
O sırada sen de orada olasın, halden anlamayan bireysel danışmana denk düşesin
Sabah seansında endeks hızla düşe sen panik olup kağıt çıkarasın, ikinci seansta endeks kendini toplaya ama iş işten geçmiş ola.
İMF'nin gazabına gelesin...
Aldığın dolarlar sahte çıka..
Diğer Beddualar
Araba kullanırken cep telefonuyla konuşasın sonrada trafik polisine yakalanasın
Ucuza aldım diye sevindiğin araban çalıntı çıka.
Marti'yi okuyup ruhi bunalıma giresin.
Silikonların patlaya inşallah...
Hem fikir, hem zikir suçlusu olasın.
Ne yersen ye asit yapa ağzında, bir "falım" çiklet bulamayasın.
Kapsama alanı dışında kalasın.
Susurluk Skandalı'na adın karışa.
Medyalara gelesin inşallah Talk showlara, reality showlara çıkasın imajın sarsıla.
Tam otomatik çamaşır makinen kireçlene, bir gram Calgonit bulamayasın.
Önce Reha Muhtar'la İtiraf'a sonrada Karar Anı'na çıkasın...
Televolelere çıkasın, özel hayatın kalmaya...
Dağın başında araban bozula, kontörün bite
Hazır Kart'ın Özgür kızı gibi bi karıya düşesin...
BBG'ye katılasın, sonuncu olasın..
|
Öğrencilerin Sınav Sorularına Cevapları |
|
Yukarıdaki şiirin ölçüsü nedir?
Cevap: Yaklaşık dokuz santimetredir.(lise 1)
Kimlere zekat verilmez?
Cevap: Şeytana.(ilkokul 5)
Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı kaça ayrılır?
Cevap : Üçe; kara, deniz, hava kuvvetleri.(orta 3)
Mondros'u açıklayınız?
Cevap: Mondros kimdir bilmiyom (Orhan/8)
İneğin midesi kaç bölümdür?
Cevap: İki oda bir salon bir mutfak (ortaokul 1)
Servet-i Fünun edebiyatı hangi edebi akımlardan etkilenmiştir?
Cevap: Elektrik akımından (Yasar/lise 3)
Üremeyi açıklayınız?
Cevap: Anne ve babanın gece yaptığı işe üreme denir (Gülşah /lise 1)
Canlıların ortak özellikleri nelerdir?
Cevap: Yol, su, camii, mezarlık
Orta Asya'dan göçün sebepleri nelerdir?
Cevap: Elektrik kesintisi (Gülümser/6)
Türkiye'nin geçitlerini yazınız?
Cevap: Alt geçit, Üst geçit, Yaya geçidi (Serkan/7)
Kanuni Fransa'ya neden kapütilasyon tanımıştır?
Cevap: Bir kadına yardım etmek için (Berat/ilkokul)
Güney Doğu Anadolu bölgesinde petrol nerelerden çıkartılır?
Cevap: Petrol Raman ve Gazmandan çıkartılır (filiz/ortaokul 2)
İzmir'i kim işgal etti?
Cevap: Gazeteci Hasan Tahsin (Baris/orta3)
Ailenin reisi kimdir?
Cevap: Anam (Sabri/ilkokul3)
Koşma nedir?
Cevap: Yürümenin hızlı şekline koşma denir (samet/lise1)
Canlıların en küçüğüne ne ad verilir?
Cevap: Bebek (odbs)
Kasabayı kim yönetir?
Cevap: Şerif ve adamları (Kamil/ilkokul5)
Mübarek geceler hangileridir yazınız?
Cevap: Kına, gerdek ve dolunay gecesi (Hatice/ilkokul5)
Fabl nedir?
Cevap: Bilinmiyor
Gece yürüyüşlerinde kendi güvenliğimizi sağlamak için neler yapmalıyız.
cevap:Arabaların geldiğini görünce önümüzü iliklemek gerekir, parlak şeyler giymezsek arabanın önündeki insanlar veya canlılar görünmez.
Ülkemizdeki demir yataklarını yazınız.
cevap:somya , karyola, kanepe,divan.
Malazgirt savaşının sonuçları nelerdir yazınız.
cevap: Malazgirt savaşı sonuçları, Malazgirt savaşı sonucunda ben kan dökülmesin dedim onlar pat küt girdiler savaşa ve Malazgirtliler savaşı kazandılar.
Otomobil nedir tanımlayınız.
cevap: üzerinde taksi yazmayan araca otomobil denir.
cevap:Bekir öğretmenimizin kullandığı otomobil.
Araç nedir?
cevap: evimizde yada okulumuzda kullandığımız öteberilerdir.
cevap:karayolları üzerinde kullanılan bir cisimdir.
Ülkemizde vali atanması nasıl oluyor?
cevap:başbakan tamam şuraya atansın diyor ve bakanda oraya vali atıyor.
Hava alanı ve hava limanı nedir? tanımlayınız.
cevap:hava alanı uçakların havaya uçtuğu yerdir.hava limanı uçakların indiği yerdir.
cevap :uçakların gittiği yere denir. helikopterin kalkıp indiği yere denir.
Ülkemizde karayollarının bakım, yapım ve onarımından sorumlu kuruluşların isimlerini yazınız.
cevap: Türk genel müdürlüğü
Türk genel memurluğu
Belediye unsurları
Trafik kurumları genel müdürlüğü
|
Güzin Abla |
|
İzmir'den M.T. soruyor:
Hocam, ben 38 yaşında, kimya öğretmeni bir genç bayanım. Üç ay kadar önce kısmetim acildi ve iyi niyetli bir gençle tanıştım. Gecen hafta da nişanlandık. Mutluluktan uçuyordum ki dun laboratuarda korkunç bir şey keşfettim. Nisanlımın bana aldığı yüzüğü denemek için cıvaya attım, ve maalesef yüzdü. Halbuki saf altının özgül ağırlığı civanınkinden fazla, batması gerekirdi. Demek bana aldığı yüzük saf altın değil, öyleyse sevgisi de saf olamaz. Şimdi ben bu cıvayı nisanlımın yemeğine koyup bu isi bitirmeyi düşünüyorum, ne dersiniz?
Güzin Abla'nın cevabi:
Arşimet'in hayatına her yönüyle vakıf olduğunuz anlaşılıyor. Yalnız yüzey gerilimini hesaba katmamışsınız, cıvanın yüzey gerilimi suyunkinden çok daha fazladır. Böylece kendinden ağır cisimleri de kaldırabilir, çünkü o cisim batarken ortaya çıkartacağı yüzey için harcaması gereken enerji, kendi potansiyel enerjisinden fazla olabilir. Ayrıca civanın saf olmama ihtimali de var, o yüzden ani kararlar vermeyin derim.
|
Eski Türk Film İsimleri |
|
BEN BIR KANUN KACAGIYIM (1966)
BEN BIR SOKAK KADINIYIM (1966)
GUNAHINI ODEYEN KADIN (1969)
GUNAHINI ODEYEN ADAM (1969)
GUNAHLARINI KANLARIYLA ODEYENLER (1969)
IYI DOVERIM KOTU SEVERIM (1972)
ACI SEVERIM TATLI DOVERIM (1975)
OLUMUNU KENDIN SEC (1971)
OLMEDEN TOVBE ET (1971)
MEZARINI KAZ BENI BEKLE (1971)
IPINI BOYNUNDA BIL (1971)
VE SILAHINI CEKTI (1972)
KIYMA BANA GUZELIM (1962)
VUR VUR KAC KAC (1972)
VURMA ZALIM VURMA (1972)
FIRCANA BAYILDIM BOYACI (1978)
VE ONU VURDULAR (1973)
OLUMLE SEVISENLER (1972)
SEVISEREK OLENLER (1975)
AYIKLA BENI HUSNU (1975)
YE BENI MAHMUT (1975)
ZIMBALA BILAL (1975)
ISMET BU NE KISMET (1978)
OTTUR KUSU OMER (1979)
KOKLA BENI MELAHAT (1975)
KOKLA AMA KOPARTMA (1975)
HASAN ALMAZ BASAN ALIR (1975)
BU BABA BASKA BABA (1975)
BEN ARMUDU DISLERIM (1975)
SIPSAK BASARIM (1975)
ISTE KAPI ISTE SAPI (1975)
YUZME BILMIYORSAN ISIN NE AGACTA (1978)
HER ADIMIM BELA (1972)
ADIM BELADIR (1970)
ADIM KAN SOYADIM SILAH (1970)
|
Hayat Sözlüğü |
|
Aşk : 1 sesli, 2 sessiz veya 2 aptaldan oluşan sözcük.
Dil : Bazı dejenere insanların konuşmak için kullandıkları cinsel organ.
Baş ağrısı : Kadınlar tarafından en sık kullanılan doğum kontrol yöntemi.
Nanosaniye : Trafikte ışığın yeşile dönmesi ve arkadaki hayvanın korna çalması arasında geçen süre.
Futbol : Kadınların kocaları yerine bilmeden evlendikleri nesne.
Kuantum fiziği:Gece vakti, karanlık bir odada var olmayan bir kediyi arayan kör adam.
Hardware : Bilgisayarın software arızası nedeniyle bozulması durumunda yumruklanan kısmı.
Entellektuel : 2 saat boyunca işten başka bir şey düşünmeyi becerebilen insanoğlu.
Ekip çalışması : Bütün suçları ekibin geri kalanına yüklemeyi sağlayan çalışma biçimi.
Doktor : Hastalığınızı ilaçlarla iyileştiren, sonra da sizi faturalarla öldüren kişi.
Patron : Geç kaldığınızda işe erken gelen, erken geldiğinizde geç kalan kişi.
Gözyaşı : Erkek gücünün, kadın gücü karşısında bozguna uğratılmasına yarayan hidrolik güç birimi.
Söylenti : Ses hızından bile hızlı dağılan haberler.
Sözlük : Boşanmanın, nikahtan önce geldiği tek yer.
Evlilik : Erkeğin lisansını yitirip, kadının mastır (lisans üstü) olduğu bir sözleşme. (çok amerikan yorum)
Baba : Doğanın bize armağanı olan banka.
Politikacı : Seçimlerden önce elinizi sıkan, seçimlerden sonra ise güveninizi sarsan kişi.
Gülümseme : Pek çok şeyi bir doğruya çeviren eğri.
İyimser : Kazayla nehre düştüğünde banyo yapmaya başlayan kişi. Size cehenneme gitmenizi öyle bir dille anlatır ki, bu yolculuk için can atarsınız. VS: Diğerlerini, gerçekte bildiklerinizden daha çoğunu bildiğinize inandırmanızı sağlayan bir işaret.
Ofis : Gergin bir ev hayatından sonra gevşediğiniz yer.
Komite : Kendi başlarına hiçbir şey yapamayan ve birlikte hiçbir şeyin yapılamayacağına karar vermek için bir araya gelen insanlar...
|
|
İnterneti Türkler Bulsaydı |
|
Bilgisayar açılış mesajları:
- Ad Soyad girin
- Şifrenizi girin
- İkametgah girin
- Nüfus sureti girin
- Annenizin genç kızlık soyadını girin
Internet'te gideceğiniz adresi yazdıktan sonra ekrana gelen mesajlar:
- Emin misiniz?
- Ciddi misiniz?
- Son kararınız mı?
- Bak son defa soruyorum!
- Günah benden gitti, bağlıyorum.
e-mail almak için yapılması gerekli işlemler:
1. Nüfus Cüzdanı asli ve noter tasdikli fotokopisi
2.İkametgah senedi
3.Savcılıktan iyi hal kağıdı
4. 6 fotoğraf
5.Son 3 ay içinde alinmiş isme tescilli elektrik,su,doğalgaz faturası
(ödenmiş olacak)
6. Erkek kullanıcıların Askerlikle ilişkileri olmadığına dair tecil belgesi veya teskere belgesinin Noter tasdikli sureti.
7. 18 yasini doldurmamış kullanıcılarda velilerinin yazılı izin belgesi...
Not: Internet e-mail kullanım depozitosu 400$ olup aylık 50 milyon kullanım ücreti alınacaktır faturasını ödemeyen abonenin e.maili kesilir.
(not: Internet isleri genel Müdürlüğü, hiçbir tebligat yapmadan abonenin e-mail adresini önceden haber vermeden kapatma veya değiştirme hakkına sahiptir)
Bağlanamama mesajları:
- Bu siteye giriş Internet Yüksek Konseyi tarafından yasaklanmıştır.
- RTUK bu siteyi,çocukların zihinsel gelişimini engellediğinden
dolayı bir (1) gün süre ile kapatmıştır. - Aradığınız adres Anayasa'ya aykırı bulunmuştur.
- Site borcundan dolayı kapatılmıştır
Bağlanma mesajları :
- Sitemizi seçtiğiniz için teşekkür ederiz, sitemize girmekle artık sadece bizim sitemize geleceğinize ve başka hiç bir adrese gitmeyeceğinize dair bir anlaşmayı kabul etmiş oluyorsunuz. Bu durumu kabul ediyorsanız "Evet", etmiyorsanız "Evet" tuşuna basın. İhtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri geçerli olacaktır.
Hata mesajları:
- Ulaşmaya çalıştığınız bilgisayarın mahallesinde elektrikler kesik olduğundan bağlantı kurulamıyor.
- Eksik tuşa bastınız, lütfen tekrar deneyin.
- "Q" harfine bastınız, bu durumun bir yanlışlık sonucu olduğuna inanıyoruz, Bir kez daha "Q" harfine basmanız halinde bilgisayarınız takibe alınacaktır.
- Hatasız bilgisayar olmaz.
- Kime şikayet ederseniz edin.
|
Haydar'ın İkna Mektubu |
|
Menekşe moru gözlüm, al yanaklım, seni bir daha dövmeyeceğim. Lütfen artık eve dön. Bak Yaşar halıya kustu, kusmuk seni bekliyor. Ayaklarım bugün de hep seni aradı, yıkanmak için. Seni çok arıyorum, bir haftadır akşam rakılarının tadı tuzu yok... Ev sensiz çok ıssız. Gerçi nasıl, nerede yattığımı, kime nasıl çaktığımı falan hiç hatırlamıyorum ama onun sen olmadığını bir büyük rakının sonunda dahi hissedebiliyorum.
Kezban, ben sana aşığım. Eve döndüğün gün, bunu arkadaşlarla kutlayacağım. Sen, kanlar içerisinde evden kaçarken nasıl duygulandığımı bilemezsin. Elimdeki şişeyi, hırsımdan ananın fotoğrafına fırlattım. (Artık duvarları gelince silersin.) Kezban bir de gelirken 2 paket kısa Maltepe getirebilir misin?
Dün Zeynep okula gitmeyip dolma sardı, ben de okeye dönerken dikkatleri dağıtmak için habire dolma yiyip,"yiyin yiyin nefis olmuş" dedim. Nasıl zeka ama.. Zeynep'in tezkeresinde okul ve sınıf kısmını boş bıraktım. Onu da mı ben dolduracağım?
Bu sabah seni kaçırışım aklıma geldi, efkarlanıp bir cıgara yaktım. On dört yaşlarında taş gibi kızdın. Nasıl; Mehmet, Abidin, Ramazan, Yusuf gelip seni döve döve taksiye atmıştık? Peki, seni piknik tüpü ile dövüşümü hatırlıyor musun? Yeni evliydik, bir boğaz gezisi dönüşüydü. Mehmetgiller kapıda bekliyorlardı, sen daha roka bile hazırlamamıştın ve Ramazan içeriden "ROKA!" diye bağırmıştı. Mutfağın kapısını içeriden nasıl kilitlediğimi, ocağın oradan tüpü nasıl kaptığımı falan hiç hatırlamıyorum. O gece Ramazan'lar gidince sen Yaşar ‘ı doğurdun. Huysuz mu huysuz, koca burunlu Yaşarımı... Bu arada son maaşınla Yaşar’a don falan aldım...
Artık yuvana dön, asabımı bozma!
SERCAN ILGAZ
Türk Yalanları |
|
Kalsaydınız bişeyler yerdik...
Vallaha sarıda geçtim memur bey...
Kazanmak önemli diil mühim olan yarışmaya katılmaktı...
Dünya ahiret bacımsın...
Şuan 65 milyon bizi izliyor...
Bu son sigaram...
Bütün kadınlar güzeldir...
İki saat kapıda bekledim, açan olmadı...
Seni düşünmekten bütün gece gözüme uyku girmedi...
Sen bi de beni gençliğimde görecektin...
Ağlamıyorum... Gözüme bişey kaçtı...
Yemezsen arkandan ağlar...
Seni leylekler getirdi yavrum...
Akşama erken gelicem...
Bu aldığım en güzel hediye...
Bi oturuşta iki büyük deviririm...
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için...
Ağzıma sigara sürmedim...
Ben almiyim rejimdeyim...
Nereye? Daha karpuz kesacaktık...
Eee ne zaman gidiyoruz içmeye?...
Kadınlar en çok kel erkeklerden hoşlanır...
İşim bitsin ben seni ararım...
Bir kez olsun yüzüm gülmedi...
Hayatımda hiç ilaç almadım...
İhraç fazlası bunlar...
O elinizdeki tek kaldı, başka yok...
Bi`tanem...
Seni Seviyorum...
Beni seçerseniz size...
Ben de tam seni arayacaktım...
Bi şey olmaz...
Ben eski yüzücülerdenim...
Bizi davet ettiler ama gitmedik...
Valla bu size çok yakıştı...
Senin annen bir melekti yavrum...
Bana yan bakan daha anasının karnından doğmadı...
Merak etme hayatım sekreterimi görsen çok çirkin....
Büyük ikramiyeyi kazanmak istemiyorum önemli olan alın teri...
Merhaba karıcım, mesai yeni bitti de...
Üzülme sevgilim evlenince anneni yanımıza alırız...
Evi boşaltın! Almanya`dan oğlum geliyor...
İki gözüm önüme aksın ki...
Kilolarımla barışığım ben böyle mutluyum!
Formu doldurun biz sizi ararız
Bu sene üniversite soruları çok basitti, keşke sınava girseydim...
Ben her bahar aşık olurum...
Gerçek aşkı sende buldum...
2 saat bekledim...Gelmedin!
Üşüyosan ceketimi alabilirsiniz...
Seni anlıyorum.
Hatırası var, bunu sana veremem...
Arkasından değil, burada olsa yüzüne de söylerim
Her bedene uyar bu...
Gol atmayı sevmiyorum. Asist yapmak daha çok hoşuma gidiyor.
Senin eline kimse su dökemez..
Öğretmenin vurduğu yerde gül biter
Şöyle bir arabam olsun milyarlarca borcum olsun...
Benim için önemli olan ruh güzelliği
Hediye olmasa inan verirdim.
Bi arkadaşa bakıp çıkıcam, istersen kimlik bırakayım...
Mektup gelmedi mi? Ama ben kendi elimle postaya attım...
Belki biraz sıktı ama hiç merak etmeyin kullandıkça açılır...
Kitaplarıma bir daha bakayım ama kitabı sana verdiğimden eminim...
Onun için bişeyler yapmayı çok isterdim... Ama maalesef... Elimden bişey gelmez...
Sensizlik canıma tak etti...
Ben hiç yalan söylemem
Akşam elektrikler kesildi, dersimi yapamadım...
Bunun garantisi biziz abi...
Telefon şehirlerarasına kapalı
Ben zaten böyle olacağını biliyordum...
Bi kereden bişey olmaz.
Biz sadece arkadaşız.
Kuran çarpsın bu son sigaram
Son biletler bunlar
Hiç acıtmayacak.
Daha önce hiç kimseyi böylesine sevmemiştim.
Sizin mutluluğunuz bizim mutluluğumuz...
Sayısaldan para çıksa, önce kimsesiz çocuklara sonra da yaşlılara bağışlarım...
Haaa bi de okul yaptırırım...
Abi kızı görücen bi içim su...
Adem Bey şu an toplantıda... Kim arıyordu?
Sizden iyi olmasın bi arkadaşım vardı...
Kuru ekmek bana yeter... Yeter ki huzurum yerinde olsun...
Dış transferleri 15 gün içinde bitiricez....
Aradım... Çaldı çaldı açan olmadı...
Dünyanın en mutlu çifti olucaz...
Devletimiz güçlüdür..........
Failleri en kısa zamanda yakalanacak......
Enflasyon düşecek.......
Bu kış komünizm gelecek.......
Memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz......
Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz......
Benim işçim, benim köylüm, benim memurum...
|
|
İlginc Ölümler |
|
Bir işçi 600 tonluk press makinesinin, arasından emeklemek suretiyle geçerek, ucundaki 2450 santigratlık fırında sigarasını yakmaya çalıştı. Mekanı Cennet olsun.
Kurtarmaya gelen ambulans yerde yatan yaralının suratına park etti. Yaralının toprağı bol olsun.
Berberin "rahatlatma" amacıyla müşterisinin boynunu aniden sağa sola çevirmesi sonucunda, müşteri boyun kırılması ile bayağı bir rahatladı.. Allah rahmet eylesin.
Kafasında mermer kırdırmaya çalışan medyatik bir karateci travma sonucu öldü.
Midesine kaçan sineği öldürmek amacıyla ağzına sinek ilacı sıktı... Allah kalanlara akıl fikir versin.
Bir arabaya 11 kişi binip viyaduğe uçmak suretiyle 11 kişi Allah'ın rahmetine kavuştu..
Katta olmayan asansöre binmeye çalışan adam boşluğa düştü. Başımız sağ olsun.
Balkona 50 kişi çıktılar ve sonuçta balkon çöktü. Böylece toplu ölüm gerçekleşti.
Ormanda zehirli mantarları mangalda bir güzel közleyip afiyetle yiyen aile bir daha evine dönemedi.
Yatağındaki tahtakurusu ve bilumum haşaratı öldürmek için yatağını ilaçladı ve aradan iki, üç dakika geçmeden aynı yatakta derin bir uykuya daldı. Sabahı getiremedi.
Elektrik direğine yaslanıp ayakkabısına kaçan taşı çıkartmak için ayağını silkeleyen adam, o sırada yoldan geçmekte olan yardımsever bir laz vatandaşın elektrik çarptığını sanması üzerine, kafasına kürek, kalas vb sert cisimlerle vurularak vefat etti.
Adam, yolda mutlu mesut yürürken kafasına balkon düştü. Toprağı bol olsun, iyi adamdı.
Adam, para çekmek amacıyla girdiği bankamatik gişesinde elektrik çarpması sonucu öldü.
Trafik kazasından yaralı olan adam, kurtarıldı. Gayet sağlıklı bir şekilde olayı atlatan adam ambulansçı amcanın "yav sen bin hele film falan çekelim" demesi üzerine hastaneye gitmeye ikna edildi. Adam yolda ambulansın kaza yapması sonucu öldü. (Ambulansçı amca hala sağ)
Adam çok sıkışmıştı. İhtiyacını bir yerde gidermesi gerekiyordu. Müsait bir yerde pozisyon aldı ve icraata başladı. Nereden bilebilirdi ki işediği yerde elektrik tellerinin olduğunu...
Nüfus sayımı nedeniyle bom boş olan otoyolda bir sayım görevlisi bariyerlere çarptı ve vefat etti...
Aynı işyerinde biri gündüz bir gece vardiyasında olmak üzere çalışmakta olan baba, oğuldan; biri mobilette motor ile işe gitmekte diğeri ise bir başka mobilette ile eve dönmekte iken, yol üzerindeki sert bir virajda karşılaştılar ve birbirlerine selam vermek isterken çarpışıp beraberce Hakkın rahmetine kavuştular.
Sarhoş bir şekilde tem otoyolunda seyreden bir araçtaki beş kişi radyoda çalmaya başlayan oynak bir şarkı üzerine aracı sağa çektiler ve tem'de göbek atmaya başladılar. Sonucuna katlandılar tabii. İşin ilginç yanı ise bu 5 kişiden 5'ininde ölmesi ve beşine de ayrı ayrı araçların çarpmış olması.
Giriş katın bir kat altında olan ve üstü ahır olarak kullanılan köy kahvesinde okey oynayanlar, üstlerine, katın çökmesi sonucu inek,öküz vb. büyükbaş hayvanların düşmesi ile köy mezarlığındaki anahtar teslim çukurlarına yerleştiler.
Eskiden anlatılan bir lunapark vakası: Parkın 2 kafadar gece bekçisi, park kapandıktan sonra, dönen salıncaklara binmeye karar vermişler. Yönetici kabinine girmişler aleti çalıştırmışlar. Makinenin ısınması için 1 dakika kadar süre gerekiyor tabii. Salıncaklara bir güzel kurulmuşlar. 1 dakikalık süre geçmiş alet çalışmaya başlamış. Ama 2 kafadar seans süresini ayarlamayı unutunca, bütün gece kusarak Hakkın rahmetine kavuşmuşlar...
|
Türkler Uzayda |
|
1. -houston, ahmet kalemimi aldı vermiyor.
2. -houston, abi uykum kaçtı ordaysanız muhabbet edelim.
3. -houston..
-evet?
-deniyorum abi orda mısınız diye. yok bi şey.
4. - hüsto abi ruslarla kenetlenme olayı vardı ya.
- evet canım vardı, burda yazıyo raporda.
- hah işte mehmet ruslara nah yaptı camdan, herifler kenetlenmeyiz diyo.
- aferin canım.. ben arıyorum konsolosu.
5. -houston, amirim diyo ki bi kişi daha yollıcakmışsınız.
böyle okey oynayamıyomusuz.
-tamam raporunuzda belirtin siz.
6. -deneme 1..2.. deneme.. puff pufffff
-yuzbaşı volkan napıyorsunuz?
-bi karışma be güzelim. benim dayıoğlu tesisatcıda çalışıyo. biliyoruz da yapıyoruz.
7. -hüstiiiinn, lan biz hakkaten uzayda mıyız şimdi?
-apollo 31, onaylandı.
-ba mına koyim teknolojiye bak bee.
8. -houston we have a problem
-nası guzelim? neyini kurcaladınız yine aletin? ellemeyin arkadaşım her yerine. bana zimmetli alet ben ugraşıcam sonra.
9. -houston gemi kontolden çıktı. ne yapmam gerekiyor şimdi.
-orda ana panelde kırmızı bir düğme var görüyor musun?
-evet gorüyorum.
-o düğme sana girsin. ahahah
10. -houston, fener maçı kaç kaç
11. - hauston
- yine ne var
- ne gçzel ismin varmış senin be. hey allahım be..
12. - hauston, kına gecesi ne zamandı
13. -apollo 31 napıyosunuz orda bu duman da ne?
-mangal yakıyoruz güzel kardeşim. hapla olmaz ki bu beslenme işı bilememişsiniz siz.
-karbonmonoksitten zehirlenme ihtimaliniz var, derhal söndürün.
-$$. delikanli adama bi şey olmaz
14. - hauston, çekirdekleri nereye atayım
- sağda bi boşluk var
- oeaehae yok oldu bu hauston. david copperfield gibi it oğlu it.
15. - huston..abi oyun yok bu alette ?!?
- anlaşılmadı kaşif 12..
- yok abi haşim diil.. şevki ben.. hani tanışmiıştık kokteylde..
- ne diyosun kardeşim ?
- oyun diyorum abi.. af buyur kıçıkırık telefonlarda bile snake var, raket var.. ayıp valla.
- çıkıp istop oynayın siz, anca keser.. hadi bakim..
16. -houston, sanırım koaksiyel ateşleme sisteminin duplikasyon bölümünde yakıt sıkışmasından kaynaklanan bir hata var.
-gemi gidiyor mu genç?
-onaylandı houston.
-devam et o zaman devaaam.
17. -houston, üşüdüm olm ben güneşe yaklaşıcam biraz.
-apollo bu cok tehlikeli yapma. gemiye zarar verebilirsin.
-hey mına koyum ne değerli geminiz varmış mkicem yaa.
18. -yuzbaşı volkan geminin yuzeyinde napıyorsun durumunu bildir hemen?
-hoca daraldım gezinmeye çıktım biraz.
-dikkatli ol en ufak hatada gemi yüzeyinden kopabilirsin.
-ooo iyice cocuk yaptınız hoca siz de bizi. olmuyo böyle.
19. -houston, usta telefon çekmiyo mu burda? hatuna msg atıcaktım söz vermiştim.
-olumsuz apollo.
-ya arkadaşım çekmiyo de, telefonun bozuktur de. olumsuz ne oluyo öyle. ben seni biliyorum sen beni biliyosun. ayıp yani.
20. -alo hüston. kible ne tarafta kalıyo şimdi ?
21. -yüzbaşı volkan ne yapıyorsunuz!!??
-cam açıyorum abi sıcak oldu çok burası
-cam açtığınızda basınçtan oluşan girdap moleküllerinize ayrılmanıza neden olabilir.
-haaa doğru.
22. -hüztin, şimdi bu alet ışık hızına çıkabiliyo mu. zaman makinası tadı yasayabiliyoz mu bununla? hani diyorum 2-3 at yarışı falan yapsak
-hayır zaten öyle bir şey mümkün olsaydı bile buna izin vermezdik, zaman kırılması olurdu.
-baba neyi kırdıysak öderdik parasını. şimdi kesin olmuyor mu o olay?
-olumsuz.
23. -houston su jupiter warya
-heeeeeee
-sana girsin ohaohahah , kızdın mı
-yooooo
-o zaman satrün de girsin uhe uhe uheheheh
24. -houston?
-söle güzelim?
-güzelim diyen dillerini yirim ben senin!
-demiyim şu halde..
25. -höstun..
-arkadaşım uzaya gittin hala oğrenemedin ama olmuyo bak. hüstın diceksin, hüstın.
-hüston.
-hay mkiyim senin dilini yaa. ne var söyle ? 26. - huztin..ehhe siz varya keksiniz
- dikkatli konuş
- milyonlarca dolar harcayıp uzayda yazı yazabilmek için tükenmez kalem icat ettiniz ya
- evet.. çok gururluyuz
- ehehe mehmet kurşun kalem getirmi$, onla yazıyo ehehh hehehe
27. -huso. kopyalıyormusunuz?
-ne var be ne var ?
-abi biz sirius beşteyiz
-bizde caddebostandayız nevar?
-abi bişey diycem ama kızmayın.
-naaptınız lan yine
-abi eşli king oynadık alien'larla. bizim gemiyi kaybettik
-lan hasta mısınız taş toplayın diye yolluyoruz bi de ütülüyorsunuz.
-abi bi de yedekte bi gemi daha getirin beraberinizde
-o niye o ?!?
-ya kingde kaybedince borcu kapatalım diye kalkış yarışı yaptık yörüngede, onu da şeettik
-dıt dıt dıt dıııııııt dıt dıt dıt dııııııttttt
-alo hüso?
28. -turkship 1a22bc23 motorları kapattınız, bi sorun mu var ?
-yok be hostoncığım jupiter çekiyo zaten bosa aldım fazla yakmasın alet
29. -la huson
-söle kardeşim
-ulan inanmazsın bundan 5 sene önce bi manita yapmışım kemancıda sabaha kadar tepişmiştik yengenle
-kayıtlara geçsin tamam
-geçsin tabi kafayı yedirttiniz bana. 2 muhabbet edecek adam yok. zaten bu i.nelere gıcığım atacam musili sularına eşşek sıpalarnın
-aman mahmut abi yapma gözünü sevem projeyi yakma
30. - alo houston..
- ye what?
- hastir bunlar ingilizce konuşuyo oolum...
31. - alo houston lan, imambayıldı lekesini çıkarmak için naapmak lazım?
32. - alo hustoon
- sööleee
- baba benim bi cep telefonu vardı
- eee
- bi arayıp bizbizecelle geçirtsenize onu buradayız konuşamıyoz bari sabit ücretten girmesin
- lannn senin bizini.....cellini..
- hadi be abi bee kapının arkasında pantolonun arka cebinde kafa kaadı onunla bi arayip ben haydar diyin geçirtin bee
- peki anam beki canım geçirecem ben sen devam et
33. -brek brek houston, şampuana ayrı sac kremine ayrı zaman mı?
-anlaşılmadı apollo, tekrar edin lütfen.
-ehiehi yok hoca bi şey takılın siz.
|
İlginç Yasaklar |
|
ALABAMA
· Motorlu taşıt kullanan bir sürücünün gözbağı kullanması yasak.
· Pantolonun arka cebinde dondurma bulundurmak yasak.
· Anniston kentinin Noble Caddesi'nde bluejean giymek yasak.
· Jasper kentinde, bir erkeğin eşini başparmağından daha kalın bir sopayla dövmesi yasak.
· Lee ilçesinde, çarşamba günleri güneş battıktan sonra fıstık satmak yasak.
· Mobile kentinde, kadınlara yönelik uluma sesleri çıkarmak yasak.
ALASKA
· Uçaklardan geyik fotoğrafı çekmek yasak.
· Uyuyan bir ayıyı fotoğraf çekmek amacıyla uyandırmak yasak.
· Bir geyiği hareket halindeki bir uçaktan aşağı atmak yasak.
· Faribanks kentinde, bir geyiğe alkollu içki vermenin cezası hapis.
ARIZONA
· Bir kaktüs kesmenin cezası 25 yıla kadar hapis.
· Eşeklerin küvette uyuması yasak.
· Kırmızı bir maske ile işlenen hafif bir suç "ağır suç" sayılıyor.
· Globe kentinde bir Kızılderili ile sokakta iskambil oynamak yasak.
· Hayden'da, tavşanları ve kurbağaları rahatsız edenler, para cezasına çarptırılıyor.
· Maricopa ilçesinde bir evde 6'dan fazla kadın yaşayamıyor.
· Mohave ilçesinde, çorba çalarken yakalanmanın cezası, çorbayı hırsızın başından aşağı dökmek.
CALIFORNIA
· Hiçbir motorlu taşıt, sürücüsü yokken saatte 75 km.den fazla sürat yapamaz.
· Hareket halindeki bir motorlu araçtan hayvanlara ateş açmak yasak. Bu yasanın tek istisnası balinalar.
· Arcdia kentinde, tavus kuşlarının yolda geçiş üstünlüğü var. Baldwin Park'ta havuzda bisiklet kullanmak yasak.
· Los Angeles'ta, bir erkeğin eşini 5 cm.den daha kalın bir kemerle dövmesi yasak.
· Riverside'da, 11.00 - 13.00 saatleri arasında sefertasıyla sokakta yürümek yasak. San Francisco'da Market Caddesi'nde dolaşmak fillere yasak.
ILLINOIS
· Chicago'da ise bir nükleer bomba patlatmanın cezası sadece 500 dolar.
· Ontario'da, horozların kent sınırları dahilinde ötmeleri yasak.
COLORADO
· İçki satan yerlerin gıda maddesi, gıda maddesi satan yerlerin de içki satması yasak.
· Denver kentinde, komşuya elektrik süpürgesini ödünç vermek yasak. Kentte, farelere kötü davranmak da yasak.
CONNECTICUT
· Bisikletle saatte 90 km.den fazla sürat yapmak yasak.
· New Britain kentinde, yangına bile gitse, itfaiye arabaları saatte 40 km.den fazla sürat yapamazlar.
· Hartford'da, bir kimsenin ellerinin üstünde karşıdan karşıya geçmesi yasak.
FLORIDA
· Kuaföre giden kadınların saç kurutma makinesindeyken uyumaları yasak.
· At hırsızlığının cezası idam.
GEORGIA
· Adli tıpta ya da bir cesedin yanında küfür etmek yasak.
· Atlanta'da, bir zürafayı telefon direğine bağlamak yasak.
· Gainesville'de, tavuğu mutlaka elinizle yemek zorundasınız.
WYOMING
· Haziran ayında bir tavşanın fotoğrafını çekmek yasak.
· Cheyenne kentinde, çarşamba günleri duş almak yasak.
GÜNEY DAKOTA
· Bir beyaz, kendi evinde ya da arazisinde beşten fazla Kızılderili görürse, öldürebilir. Kızılderililer "saldırgan taraf" kabul ediliyor.
· Eyalet sınırları içindeki peynir fabrikalarında uyumak yasak.
· Spearfish kentinde 3 Kızılderili'yi sokakta vurmak serbest
TEXAS
· Bir başkasının ineğinin sütünü içmek yasak.
· Ayakta bira içerken bardak en fazla üç kez yudumlanabiliyor. Dördüncü yudum yasak; içmek için oturmak gerekiyor.
· Britannica Ansiklopedisi eyalet genelinde yasak. Çünkü içinde nasıl bira yapıldığı tarif ediliyor.
· Bir otelin ikinci katından mandalara ateş etmek yasak.
· San Antonio'da sığır hırsızlığının cezası, hırsızı çaldığı yerde asmak.
MARYLAND
· Bir aslanı sinemaya götürmek yasak.
· Ocean City'de, yüzerken yemek yemek yasak.
MISSISSIPPI
· Davar çalmanın cezası asılmak.
MONTANA
· Yedi ya da daha fazla Kızılderili'yi bir arada görürseniz vicdan azabı çekmeden ve yasayı da arkanıza alarak öldürebilirsiniz.
· Bir kadının eşine ait bir mektubu açması ağır suç.
NEBRASKA
· Çocukların kilisede geğirmesi yasak.
· Bar sahipleri çorba bulundurmak zorunda. Aksi takdirde bira satmaları yasak.
· Waterloo kentinde berberlerin 07.00 - 19.00 arası soğan yemeleri yasak.
NEVADA
· Size ait bir mekanda köpeğinize ateş açan birini anında asma hakkınız var.
· Karayoluna deveyle çıkmak yasak..
KUZEY CAROLINA
· Fillerin pamuk tarlalarına girmesi yasak.
OHIO
· Balıkları sarhoş etmek yasak.
· Clinton İlçesi'nde, kamuya ait bir binaya yaslanmak yasak.
· Paulding'de polis köpeklerinin ısırma hakkı var.
· Strongville'de, Studs Trekel'in "Catch 22" adlı kitabı yasak.
· Youngstown'da yolda arabanın benzininin bitmesi yasak. Suç işlemiş sayılıyorsunuz.
OREGON
· Konserve mısır sadece balık oltasında yem olarak kullanılabilir.
· Marlon'da, din adamlarının ayinden önce soğan ve sarımsak yemeleri yasak.
· Salem'de kadınlara güreş yasak.
UTAH
· Bir atın üzerinden balık tutmak yasak.
· Kişi, nükleer silah bulundurabilir ama patlatamaz.
· Bütün karayollarında kuşlara geçiş üstünlüğü var.
· Bir insan 50 yaşını geçtikten sonra kuzeniyle evlenebilir.
· Salt Lake City'de içinde keman bulunan bir torbayla yürümek yasak.
VIRGINIA
· Bir insanın mahkeme binasının merdivenlerinde, karısını akşam 8'den önce dövmesi yasak.
WISCONSIN
· Racine'de, uyuyan bir itfaiye memurunu uyandırmak yasak.
|
Yurdum İnsanı |
|
Hani bazı olaylar, sözler, durumlar vb. vardır.Bizim insanımızdan başkasına nasip olmaz. İşte onlardan bazıları..
1. "Nerelisin ?" sorusuna cevap aldıktan sonra otomatikman "içinden mi?" diye sormak.
2. Amca, hala, dayı, teyze, görümce, kayınco,enişte,elti,bacanak, kaynana, kayınpeder,baldız, yenge, amcağlu, halaoğlu, dayıoğlu, vb. gibi akrabalık terimleri.
3. Gelin-Kaynana çekişmesi.
4. Sigarayı çoraba veya kulak arkasına koymak.
5. Düğünlerde, eğlencelerde, toplantılarda, vb. içip içip olay çıkartmak.
6. Kuru fasulye-pilav-cacık, at-avrat-silah,devlet-mafya-polis,
kavun-beyazpeynir-rakı, metin-ali-feyyaz, karpuz-peynir-ekmek,
vb. gibi üçlemeler.
7. Yürüyüş veya dolaşma esnasında eline tespih, değnek, sopa, vb. almak.
8. Yabancı dil öğrenirken önce küfürleri öğrenmek, yabancılara Türkçe öğretirken önce küfürleri öğretmek.
9. Yolculuk esnasında yanındakine "Yolculuk nere hemşerim?" diye sorarak muhabbete başlamak.
10. Çırak-kalfa-usta ilişkisi.
11. Büyüklerin yanında sigara-içki içmemek, bacak bacak üstüne atmamak.
12. Mektuplarda "büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden" opup "kestane kebap, acele cevap" beklemek.
13. Kendini tanıttıktan sonra diğer yarışmacı arkadaşlara başarılar dilemek.
14. Japonları kastederek "adamlar yapmış abi!" demek.
15. Ortaokul ve lisedeki anı-hatıra defterlerine yazarken "bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayıldığın için... " diye başlamak.
16. "Bizim askerdeyken bir çavuş vardı..." diye başlayan askerlik anıları.
17. Ütü ütülemek, su sulamak, boya boyamak, uyku uyumak,
yangın yanması, ölü ölmesi, vb. gibi dumur yaratan deyimler.
18. "Geldiniz mi?" veya "Siz mi geldiniz?" gibi gereksiz sorular.
19. "Kim O?" sorusuna "Ben!" diye cevap vermek.
20. Telefonu açan kişiye kendini tanıtmadan "orası neresi?" veya "sen kimsin?" gibi sorular sormak.
21. Neredeyse herkese, her şeye takma isim bulmak.
22. Misafir gelince hemen çay suyu koymak.
23. "Senin paran burada geçmez!" deyip karsıdakinin eline sarılmak.
24. Paraları cüzdana veya cebe koyarken Atatürklerin aynı tarafa
gelmesine dikkat etmek.
25. Düğün, lokanta, vb. gibi yerlerde masaları birleştirerek oturmak.
26. Büyüklerin "Biz sizin yaşınızdayken..." diye başlayan serzenişleri.
27. Düğünlerdeki takı merasimleri.
28. Otobüs, uçak, hastane, vb. gibi cep telefonu kullanmanın yasak olduğu yerlerde gizli gizli cep telefonu ile konuşmak.
29. "Hamili kart yakınımdır!."
30. Yüzsüzce rüşvet istedikten sonra abartıp "Helal et" demek (yaşanmıştır).
31. Bir işe başvururken muhtardan onaylı ikametgah, fotoğraf, nüfus cüzdanı sureti, noterden onaylı diploma fotokopisi, askerlik belgesi vb. gerekmesi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|